Lan ben demirciye ne yaptım da köpeği peşimi bırakmıyor… « Kırşehir Anadolu Haber

Lan ben demirciye ne yaptım da köpeği peşimi bırakmıyor…

Bu haber 22 Ocak 2024 - 13:34 'de eklendi ve 705 views kez görüntülendi.
Hayatımızda öyle ilginç olaylarla karşılaşıyoruz ki,
bu olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmakta zorlanıyoruz.
Hatalar yaşamımızın vazgeçilmez unsurlarından birisi olarak
realitesini korurken, çoğu zaman da hatalara karşı affedici olabiliyoruz.
Ancak, vefasızlık ve art niyetle karşılaştığımızda bunu
kabullenmekte doğal olarak zorlanıyoruz, hatta kabullenemiyoruz.
Normal hayatta ve üsküdar escort bayan
özellikle siyasi arenada öyle hadiselerle,
daha doğrusu vefasızlık ve art niyetlerle karşılaştık ki,
bu hadiseler insan olarak yaşayabilme gayretimizde hatırlamak dahi
istemediğimiz anılar olarak defterimize yazıyor ve Allah’a havale ediyoruz.
Birçoğunuzun da zaman zaman yaşadığı bu tür hadiseleri anımsatan
bildiğiniz hikâyedir, ama yeniden hatırlayalım mı?
‘’Şiddetli bir kış döneminde bir dağ kurdu aç kalır,

çapa escort bayan

yaşamak ve ayakta durmak için köye iner.
Köy halkının kar içinde yiyecek arayan kazlarını görür,
bir iki tanesini parçalar karnını doyurur dağa çıkar.
Köylü kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt bir hafta sonra tekrar köye iner, sabahın alaca
karanlığında köyün fırıncısının kapısını açık görür,
içeri girer ekmekleri küçükçekmece escort bayan
yer karnını doyurur tekrar dağa çıkar.
Fırıncı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt on beş gün sonra köye iner.
Koyun kıdıklarının (pisliklerinin) taze olduğunu anlar,
takip eder, koyunların dışarıda olduğunu görür,
yediğini yer yemediğini parçalar, tekrar dağa çıkar.
Köyün Çobanı kurttan korunmak için köpek beslemeye başlar.
Kurt yaşama şansını artırmak için gene köye iner kurdun kokusunu
alan köyün bütün köpekleri peşine düşer, kurt başlar kaçmaya.
Geri döner bakar ki kaz sahibi köylünün köpeği en önde koşuyor.
“Kazlarını yedim haklıdır, yakalarsa beni parçalar”
diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Sonra yine döner bakar ki kendisine en yakın fırıncının iti var.
“Ekmeğini almıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar”
diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Bir ara döner bakar çobanın iti en önde koşuyor.
“Koyununu parçalamıştım, haklıdır, yakalarsa beni parçalar”
diye düşünür daha hızlı kaçmaya başlar.
Sonrasında görür ki bütün itler yorulmuş,
teker, teker dökülmüş, kovalamaktan vazgeçmişler…
Ama O da ne.
Demircinin iti kendisine o kadar yaklaşmış ki;
Bir türlü peşini bırakmıyor.
Diğer itler geri döndüğünden
“demircinin itini tek başıma nasılsa haklarım”
diye düşünür ama seslenmeden de edemez:
“Ulan it oğlu it!
Lan ben demirciye ne yaptım da peşimi bırakmıyorsun”.
Beni kovalayan itlerin bazıları haklı.
Kazlarını, ekmeklerini, koyunlarını yedim.
Buna rağmen hepsi peşimi bıraktı.
Senin sahibin olan demircinin ne ekmeğini,
ne kazını, ne kuzusunu yedim…
Sana ne oluyor da bütün itlerden daha
hırslı bir şekilde peşimden koşup saldırıyorsun?”
Demiş ve bir atlayışta o iti parçalamış…
Kurdun anlamadığı nedir?
Şudur:
Demircinin köpeği menfaat peşinde değil, sadece adalet peşindedir.
Kurdun kafasındaki sistem karşılıklı menfaate dayalı kapitalist sistem.
Demircinin köpeğindeki ise evrensel hukuk;
“Seni cezalandırmam için bana zarar vermen şart değil.
Sen başkalarına zarar verdiğin için suçlusun.”
diye düşünüyor demircinin köpeği.
O yüzden kurtlar (iki ayaklılar dâhil) demircinin köpeği
gibi yalnızca hak peşinde koşanları asla anlayamayacaklar
ve aptalca bulacaklardır.
Ama demircinin köpekleri de her zaman var olacaktır.
Olmalıdır da!
İşte böyle…
Maalesef hayat denen bu hikâyede öyle enteresan ilişkiler yaşıyoruz ki,
hiç ummadığınız, hiç zararınızın dokunmadığı kişiler sizlere
karşı büyük bir hırs besleyebiliyor ve zarar vermeye çalışabiliyor…
En ummadığınız anda, en ummadığınız kişilerden
enterasan tepkilere maruz kalıyorsunuz.
Ne diyelim?
Zaman her şeyin ilacı imiş.
Bir gün çarkı devran ters döner elbet…
Bugün zenginlik içinde olanlar yarın servetini kaybedebilir
ya da bugünkü mevki makam sahipleri koltuklarında tepe taklak
gelir ve o küçümsediği insanların insafına muhtaç kalırlar.
Kimsenin yarına garantisi yok ya…
Cümlemizin saygılı, seviyeli ve onurlu bir yaşam geçirmesi dileğiyle.. Vesselam..
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.