Türk Arap İlişkileri Ve Türklerin Uğradığı İhanetler… « Kırşehir Anadolu Haber

Türk Arap İlişkileri Ve Türklerin Uğradığı İhanetler…

Bu haber 25 Ekim 2023 - 15:48 'de eklendi ve 642 views kez görüntülendi.
Filistin davası en küçük olaylarda sokaklara dökülenlere soruyorum?
Neden Kerkük Türkmenlerinin uğradığı zulümlere ses çıkarmazlar..
Doğu Türkistan daki Çinlilerin zulmüne sesiz kalırlar..
Hocalı Katliamında bir Duayı dahi esirgerler…
Kıbrıs davasında yine sessiz kalırlar.
Güney Azerbaycan’da İran baskılarına yine ses çıkarmazlar vb….
Neden olacak Türklerin kanı Onların kanıyla uyum sağlamaz.
Onlar çoğu zaman açık açık söylerler çoğu da gizliden gizliye
Türk düşmanlığını her platformda devam ettirirler..
Şimdi bakalım Filistin davasına ve ‘’Ordu Filistin’e’’ diyenlere
işte size şehit olma fırsatı elinize geçti fırsatı kaçırmayın diyorum..
Yanlış anlaşılmasının, insanların, çoluk çocukların haince
katledilmeleri, evsiz barksız, aç, susuz bırakılmaları insanlık dramıdır.
İnsan olanlar sessiz kalamazlar.
Benim hatırlatmak istediğim içte ve dışta Türk düşmanlarıdır..
Aksi takdirde biz Türkler tarih boyunca mazlum halkların
yanında yer almışız alacağız da..
Ancak Türklerin uğradığı hainlikleri de, İhanetleri de, arkadan
vurulup, kendilerine kol kanat gerip, sahiplenen insanların uğradığı
satılmışlıkları bir bir hatırlatmakta fayda var diyorum.
Tarihin derinliklerine bir yolculuk yapalım, ansiklopedilere bakamıyorsak,
Google yardımcı olur, Kardeş (!) Filistinliler neler yapmışlar görelim;
Yıl 1837; Filistin’de nüfus sayımı yapılıyor, Filistin’de bulunan
Yahudilerin toplam nüfusu dokuz bin olarak kayıtlara geçiyor.
Filistinli Arapların, Yahudilere toprak satması ile bu rakam elli bine
yükseliyor, böylece 1882’de ikinci Yahudi yerleşimi kurulmuş oldu.
1908’de; Yahudi nüfusu yüz binin üzerine çıkıyor..
Bu topraklar devlet tarafından satılmıyordu, bizzat
o bölgede yaşayan Arap şeyhlerinin şahsi mallarıydı.
Ederinin çok üstünde fiyatlara satmak için Filistinli Araplar
adeta birbirleriyle yarışıyordu. (çok tanıdık geliyor, değil mi ?)
Hâlbuki padişahın bu konuda açık emri vardır,
hiç bir Yahudi’ye Filistin’de toprak satılmayacaktır.
Her şeyin kılıfını uyduran Yahudiler, alman kimliği ile İngiliz kimlikleri
ile toprak satın alıyorlar, Filistinli Arapların ise gözü doymak bilmiyordu.
Yani öyle işgal ederek başlamamış her şey!
Adamlar basmışlar parayı almışlar toprakları.
Demek ki neymiş, vatanın her bir karışı kutsal imiş,
kutsalı satar isen başına bunlar gelir imiş !
Osmanlı dönemi sonrası Filistin, İngiliz himayesi altına girmiş.
Toprak satışı yasağı kalkınca Yahudiler, satın aldıkları
toprakların tapularını kendi üzerlerine almışlar…
1925’te; 944 bin dönüm arazi satılmış!
1927’de; satılan arazi miktarı 1 milyon 124 bin dönüme yükselmiş..
1930’da; ise satılan arazi miktarı 1 milyon 700 bin dönümü geçmiş…
Bunlar Yahudiler tarafından Filistinli Arap şeyhlerinden satın alınan
araziler hepsi resmi, tapulu ve belgeli!
1948’ de; Yahudiler bir devlet kurabilecek kadar toprak satın almışlar!
Öyle bazılarının söylendiği gibi Filistin falan henüz işgal edilmiş değil!
Peki bu Filistinliler nasıl insanlar, Türkler ile bağları neymiş bir de ona bakalım..
Yıl 1915; Filistin askerleri, Türk askerlerine cephe arkasından saldırmış ve
14 bin Türk askerinin şehit olmasına birçok askerin yaralanmasına sebep olmuşlar.
Arap ihaneti ile esir düşen on beş bin Türk askerinin gözleri tekrar savaşa
katılırlar diyerek kör edilmişi, türlü eziyetler ve işkencelerle yavaş yavaş öldürülmüşler.
Bunları yapan kardeş (!) Filistinliler…
Yıl 1916; Filistin bayrağı, Filistin halkını temsil etmek için kullanılan bayraktır.
İlk olarak şerif Hüseyin tarafından 1916 yılında Osmanlı devletine karşı
başlatılan Arap ayaklanmasının sembolü olarak 4 renkli, siyah, beyaz,
yeşil ve kırmızı renklerden oluşan bir bayrak tasarlanır.
En üstteki siyah yatay çizgi, Abbasîleri, ortadaki yeşil renk Şii Fatımileri,
alttaki beyaz renk emevileri temsil eder.
Kırmızı üçgen ise 1916 yılında Osmanlı devletine isyan eden şerif Hüseyin’in kabilesi
Haşimoğlularını, aynı zamanda Arapların Osmanlı devletine karşı bağımsızlığı
için dökülen kanı temsil eder.
Şerif Hüseyin ise ihanetin kitabını adeta ansiklopedi haline getirmiş bir haindir
Ve binlerce askerimizin kanı ellerindedir
Yıl 1917; Filistinli Araplar İngiliz Lawrence ile tarihe akabe baskını olarak geçecek
yenir bir ihanete daha imza atmışlar…
Akabe’deki tüm Türk askerlerini katlettiler, bugün Ürdün Filistin arasındaki
vadi Rum çölünde, Lawrence rölyefi ile Lawrence’ı dağlara taşlara kazımışlardır.
Aynı yıl yani 1917’de Kudüs Filistinliler tarafından İngilizlere teslim edilmiş!
İngiliz General Edmund Allenby Kudüs’e girerken Filistinli Araplar tarafından
“el-nebi” yani peygamber sloganlarıyla karşılanmış..
Yıl 1974; Kıbrıs Barış Harekâtı, dost ateşiyle TCG Kocatepe muhbirimiz batırılıyor, Filistinli
Araplar EOKA katillerini eğitiyordu, o sırada sivil Yahudi balıkçılar ise denize koşup, canını
tehlikeye atarak batan TCG Kocatepe muhribimizden filikalara binmiş Mehmetçiği kurtarıyordu.
Deniz Kuvvetleri İsrailli 4 balıkçı teknesine teşekkür gönderdi ve rahmetli Denktaş
1994’de mutlu barış harekâtından 20 yıl sonra yaklaşık 100 balıkçı Kıbrıs’ta misafir edildi.
Yıl 1978; Filistin kurtuluş örgütü terör örgütü PKK’ya kucak açıyor, PKK ile birlikte
Türkiye aleyhine faaliyetlere başlıyorlar.
Yıl 1979; Ankara’da bulunan mısır büyükelçiliği Filistinliler tarafından basılıyor
bir polisimiz ve bir bekçimiz şehit ediliyor.
Yıl 1980; Filistin halk kurtuluş cephesi lideri George Habash, Lübnan’ın Sidon şehrindeki
kamplarını asala terör örgütüne açıyor.
(asala 1975 ve 1994 yılları arasında, Türkiye dâhil 16 farklı ülkede Türk ve diğer sivil,
mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş silahlı örgüttür)
Yıl 1989; Yaser Arafat, “Ermenistan’ın haklı davasını destekliyoruz” açıklamaları yapıyor.
Ermenistan’ın Karabağ işgaline ve ermeni katliamlarına destek veriyor.
Yıl 1993; Filistinli Araplar, Mesut Barzani’nin “bağımsız kürdistan” fikrine de destek oluyor.
Yıl 2002; Binbaşı Cengiz Toytunç batı Şeria’da, barış gücünde görevliyken aracı
durdularak şehit ediliyor.
Yıl 2009; Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas Kıbrıs’ta Türklerin işgalci olduklarını,
Rumların tüm tezlerini desteklediklerini dünyaya açıklıyor.
Tabii Araplarda ihanet biter mi ?
Bitmez…
Yıl 2012;. Filistin devleti al Nakba kupası adı altında bir organizasyon düzenliyor ve
sözde kürdistan takımını da davet edip, kürdistan futbol takımı ile maç yapıyor.
Yıl 2019; Türkiye’nin Suriye’de başlattığı “barış pınarı harekâtı” için Filistin’in de içinde
olduğu “Arap birliği “ kınama mesajı yayınlıyor.
Yıl 2020;. Filistin, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak iddialarına karşı olarak kurulan
Doğu Akdeniz Gaz forumuna üye oluyor.
Yunanistan, mısır, Kıbrıs Rum kesimi ve İsrail ile birlikte Türkiye’nin mavi vatan
tezine karşı cephe alıyor.
Yine 2020; Filistin, Çin’in Uygur Türkeri’ne yaptığı soykırımı destekliyor ve Çin’in
Uygur Türkleri politikasına destek verdiğini söylüyor.
Günümüzde gelince Filistin-İsrail çatışması Gazze zulümü;
Gazze ateşler içinde, bombalar yağıyor ve bizim yüreğimiz kan ağlıyor.
Çünkü insanız ve bir yerlerde insanlar acımasızca bombalanırken
duymamazlık, görmemezlik etmeyi beceremiyoruz.
Çünkü insanız ve insanlardan bir kısmının uykularının orta yerine
bombalar düşerken uzun uykularda olmayı beceremiyoruz.
Hastanelere, evlere, bahçelere, okullara bombalar yağdırıp çocukların
düşlerini paramparça ediyorlar; gözleri sürmeli kızların hayallerini ateşe veriyorlar.
Ve dünya, yangın seyrine çıkmış bir aymazlar sürüsü.
Maalesef ateş yine düştüğü yeri yakıyor.
Ateş Filistin’i yakarken dünya ve özellikle de İslam coğrafyası aymazlık
içinde sırıtıyor. İnsanlık yine kötü bir sınav veriyor ve korkarım
bu sınavda da başarısızlık kaçınılmaz olacak.
Tabi ki bir insan olarak canımız yanıyor, masum insanlar katlediliyor, Kutsal
mabetler yıkılıyor ve Mescidi aksa gibi Müslümanların kutsal mabedi işgal altında.
Tüm dünya ülkelerinin birbirleriyle barış içinde yaşamasını isteriz,
hiç bir şey insan canından önemli değildir…
Elbette savaşa karşı çıkalım ancak Araptan daha Arap olurken bir düşünelim.
Bize ihanet eden bu insanların kurduğu ülkeyi ilk tanıyan ülkelerinde başındayız..
Ve biz Türk’ler sanırım dünyadaki en unutkan milletiz.
Zaten bu Araplar iyi bir şey olsalar Yaradan bunlara peygamberleri, kitapları göndermezlerdi.
Arap olmayanları Müslüman saymayan, Kuran bize indi diyen, Araplardan
her zaman ki gibi gık çıkmıyor… Vesselam..
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.