Tarih, zamanımıza ders olacak kıssalarla doludur;
Demokrasi ile yönetilen ülkelerde,
yöneticiler seçimle iş başına getirilirler.
Onları seçen toplum bireyleri ise, seçtiklerinin
attığı adımları dikkatle izleyip beğendiklerini yeniden
seçerek görevini sürdürmesini sağlar, beğenmediğinin
yerine de başkasını seçip kendini yönetmekle görevlendirir.
Peki ama adına seçmen denilen bu kitlenin seçtiği
kişilerde görmek istediği özellikler nelerdir, şimdi ona bakalım.
Öncelikle aldığı kararlarda toplum yapısını korumasını,
ayrıca da doğuracağı sonuçları öngörmeden uluorta karar
almamasını isterler.
Peki, bu herkesin seçilenler de toplumun bu yapısını
bilir ve attıkları adımları ölçüp biçerek atarlar.
Gözleri önünde meydana gelen yanlışlara
“Halkın tepkisi ne oluyor?” diye sorarsanız, büyük çoğunluğun
sessiz kaldığını ve “zorunlu kabullenme” denilen bir kavramla
boğazından geçirip yutmaya çalıştığını söyleyebilirim.
Diğer bölümü ise tepki gösterenlerle dalga geçmeye devam ediyor.
Çünkü onlar için bu zikzak ve geri dönüşlerin ve yapılan yanlışların
Ülkeye yarar ya da zarar getirmesinin hiçbir önemi yok.
Onlar için önemli olan tek bir şey, bu ortamdan sağlayabileceği çıkar.
Gerisi umurunda bile değil ve olmamaya da devam ediyor.
İsterseniz konuyu kıssadan hisseyle daha da açalım;
Bir gün Hz Ali’nin (r.a) taraftarlarının yoğun
olduğu Küfe ’den, bir Arap, devesiyle Şam’a gelir,
Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşır:
– Ver o dişi deveyi bana! der.
Tartışma büyür Küfe ‘den gelen adam,
“bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir”
Diye itiraz etmişse de anlatamaz derdini
konu nihayetinde Muaviye’ye kadar gider.
Halk meydanda toplanmıştır Muaviye,
Küfe ‘den gelenle Şam’da deveye sahip çıkan
yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklar:
– Bu dişi deve Şam’ lınındır!
Sonra toplananlara döner ve sorar:
– Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
Cemaat hep birlikte bağırır:
– Şamlınındır!
Küfe li şaşkın bir vaziyette devesinin ardından
bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırır:
– Ey Küfe li, dinle!
Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir
ve dişi değil, erkektir.
Ama sen Küfe ’ye dönünce
gördüklerini Ali’ye anlat ve de ki:
“ey Ali, Muaviye’nin, dişi deveyi erkekten ayırt
edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var!
Ona göre ayağını denk alsın!..”
Bu kıssa ve asırlar öncesinden günümüzdeki
duruma da muhteşem bir ayna adeta!
Şunu görüyoruz, cehaleti bitmeyen halkın
esaretinin de bitmeyeceğini gösteren en güzel örnek…
Sorgulamadan araştırmadan,
“Acaba” demeden tamamen biat kültürüyle
geldiğimiz nokta!
Bizler ne zamanki lidere “biat” itaat konusunu
kavrarız ne zamanki bunun akılları kiraya vermekle
eşdeğer olmadığını çözeriz, ne zamanki haktan
adaletten ayrıldığı zaman o kişi kim olursa olsun
karşısında olur tepkimizi gösteririz işte ancak
o zaman esaretimiz biter, o zaman özgürleşir,
o zaman akıllanırız!
Ne zamanki İtaat ve biat kültürü kutsanırken hak,
adalet, denetim, şeffaflık, istişare, ehliyet, liyakat,
zulüm, istibdat, baskı kamu malı gibi konuları hiç
hatırlamayız, asırlar öncesindeki yaşanılan olay
misali erkek deveyi dişi yapar sahibinden de
gözümüzün önünde alırlar bizde ancak bakakalırız!
Hukukun gücünün yerine güçlünün hukuku
geçince siyaha beyaz, beyaza siyah denmesi de
artık normalleşir hiçbir şeye şaşırmaz hatta bir
süre sonra da unutuveririz!
Ta ki güç yeniden el değiştirene dek!
Zincirlerimizi prangalarımızı söküp atmanın
beyinlerimizi düşüncelerimizi özgürleştirmenin
vakti gelmedi mi sizce?
Bizi esir aldığını düşündüğümüz sıkı sıkıya
bağlı olduğumuz her şey bir gün geldiğinde
tuttuğumuz yerden yoracaktır bizi çünkü
bırakmak özgürlüktür bazen yenilik değişimi
getirir değişim de gelişimi…
Önce körü körüne biat sona ermeli, halk özgürleşmeli,
aklını ve beynini kullanmalı..
İnsan olduğunu ve düşünen bir varlık oluğunu hatırlamalı,
neyin iyi veya kötü olduğuna bağımsız olarak karar verebilmeli..
Bu şekilde olunca çok şeyin değiştiğini,
geliştiğini ve özgürleştiğini görüp yaşayacaktır..
Anlayan anladı, başka söze gerek var mı?
Değişmek Gelişmek ve Özgürleşmek…
Dileğiyle.. Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen