SON ÇIKIŞ « Kırşehir Anadolu Haber

SON ÇIKIŞ

Bu haber 12 Mayıs 2023 - 11:22 'de eklendi ve 240 views kez görüntülendi.

Bana ne yazdan bahardan,

Bana ne borandan kardan,

Aşağıdan yukarıdan,

Yolun sonu görünüyor.

Geçtim dünya üzerinden,

Ömür bir nefes derinden,

Bak feleğin çemberinden,

Yolun sonu görünüyor….

Dursun Ali Akınet’in şiirini besteleyen üstat Musa Eroğlu’nun bilinen ve çok sevilen türküsünün sözleriyle başlamak istedim bu hafta. Şiirden kısaca bahsetmek istiyorum izninizle. Dursun Ali Akınet’in Annesi Zekiye Hanım hastalanır ve Ankara Hacettepe Hastanesine getirilir. Burada tedaviye başlanır, tetkikler, tahliller yapılır. Şair tahlil sonuçlarını almaya giderken 85 yaşındaki annesi kolundan tutar. “nereye gidiyorsun”. Tahlil sonuçlarını almaya deyince, “gerek yok, yolun sonu görünüyor” der. Şair “olmaz öyle şey, iyisin” diyerek çıkar, sonuçları alıp geldiğinde annesini kaybetmiştir. Annesinin cenazesini Ordu/Fatsa’ya getirirken annesinin son sözü üzerine bu şiiri yazar. Üstat Musa Eroğlu da o bilinen güzel türküyü besteler.

Değerli okurlarım bizim yolun sonu da göründü ama Şairin yolu gibi değil. Şairin yolunda kısa bir hayat yolculuğu var. Bizim yolumuz Ülkemizin yolculuğu. Gök kubbe yerinde durdukça duracak olan Türkiye Cumhuriyetinin yolculuğu. Bizim baharımız geldi yolun sonunda yaz var, rengarenk açılmış güller var, yolun sonunda güzellik var, yolun sonunda sevgi var, yolun sonunda kardeşlik var, dostluk var, arkadaşlık var, refah var, zenginlik var, insan hakkı var ve bütün bunların birleştiği, Gazi Mustafa Kemal Atatürkümüzün bizlere emanet ettiği Demokratik, Laik Türkiye Cumhuriyeti, Cumhuriyeti kuran Türkiye Büyük Millet Meclisi, Parlementer Demokrasimiz var.

Seçimlere 2 gün kaldı. Yüzyılın seçimi. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile mi yoksa Parlamenter sistem ile mi devam edeceğimiz konusundaki yol ayrımı. Seçimlerin sonunda çocuklarımızın, torunlarımızın kısacası Ülkemizin geleceği söz konusu. Geçen günlerdeki bir yazımda, Seçmek mi zor, seçilmek mi zor diye bir soru sormuştum. Bana göre Vatanını, Milletini, Ülkesini düşünen, İnsanlarımıza hizmet etmek arzusu içinde seçilmek isteyenlerin işi zor. Diğer taraftan seçmek daha zor diye düşünüyorum. Seçeceğimiz kişiyi, kişileri çok iyi analiz etmemiz gerekiyor. Seçeceğimiz kişi yada kişiler en başta Cumhuriyetimizi korumak, kollamak ve gelecek nesillere daha iyi seviyede teslim etmek, Cumhuriyetimizin muassır medeniyetler seviyesine yükselmesi için var gücüyle çalışacak ve bunu her fırsatta dile getiren kişiler olmalı. Çünkü bize bu toprakları Vatan olarak bırakmak için canlarını feda eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aziz Şehitlerimiz ve kahraman Gazilerimiz bizlerden bunu bekliyor onlara minnet ve şükran borcumuzu bu düşünce ve görüşteki kişileri seçer isek ödeyebiliriz. Ödeyebilirsek tabi

Bu özelliklerin ardından kişisel özelliklerine de çok iyi bakmalıyız. Son iki yazımda belirttim bugün son kez belirtmek istiyorum. Oy vereceğiniz adayın öncelikle temel değerlerimize bağlı, dürüst, namuslu, çalmamış, çırpmamış, kendi çevresini ihya edip köşe başlarını tutmamış, güzelim dinimizi kendi emellerine alet etmemiş, dinimizi referans göstererek yakınlarını, etrafını zengin etmemiş, kul hakkı yememiş, yedirmemiş, gençlerimizin geleceğine göz dikmemiş, dikmeyen, vatandaşına asla ve asla yalan söylememiş ve söylemeyen, vatanımıza, milletimize, Ay yıldızlı şanlı bayrağımıza gönülden bağlı, varlığımız, birliğimiz, dirliğimiz kardeşliğimiz için bütün benliğini ortaya koyan Anayasamızın değiştirilemez maddelerine saygılı, İstiklal Marşımız okunurken ayağa kalkan vatansever olmalı. Hemen burada bir ek yapmak istiyorum. “ İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmayanlara kızmayın, acıyın. Çünkü o Marş dik duran Şerefli insanlar için yazıldı.” Diye bir not.

Patron sizsiniz değerli okurlarım. 14 Mayıs’ta sandıklara gidin. Gidin derken unutmadan hatırlatmak istedim. Bir yere giderken büyük bir zorunluluk yoksa ailenizi kimseye emanet etmeyin. Büyük ustalardan merhum Hacı Taşan;

Ben gidiyom emanetim Allah’a,

Gara gözlüm bu ellerde gal gayrı.

Attı gısmet bizi gurbet ellere,

Dost elinden ayrı gider yol gayrı. Demiş.

Bence emanet etmeye gerek yok da, illaki emanet edilecekse yüce Allah’a emanet etmek en doğrusu değilmidir. Buraya da dikkat edin.

Sandığa gitmeden önce, bu son iki günde kendi nefsimizi terbiye edip, özümüzü temizleyelim. Geçtiğimiz günlerde Gazeteci bir üstadın yazısında okumuştum. Söylediklerime uyduğu için buraya almak istedim.

Erzincan Başköylü Alevi dedesi Hasan Efendi hacca gider. Hac görevlerinin içerisinde Şeytan taşlamaya gidilir. İnsanlar Şeytan taşlarken seyreder. Taşı alır kendi sinesine vurmaya başlar. Arkadaşlarının sen ne yapıyorsun diye sormasının üzerine “ Sen burdaki Şeytanı boş ver. Kendi içindeki Şeytanı taşla. Nefsini terbiye et, özünü pakla” diye cevap verir.

Son söz değerli okurlarım. Seçimler darbe değildir. Sandık Demokrasimizin ana omurgasıdır. Darbe falan diyenlere kulak asmayın. Asıl darbe seçimlere müdahale etmek, halkın iradesine ipotek koymaya çalışmak, onu yok saymaktır. Merak etmeyin siz nefsinizi terbiye edin, Özünüzü paklayın, elinizi vicdanınıza koyun, Ben değil, biz diyen, Yumruk sıkıp taş atan değil Kalp yapan, çiçekler sunan kişilere, Milletimizin geleceği, hak, hukuk adalet, güzel yurdumun selameti, gençlerimizin umudu için namusunuz olan oylarınızı verin ve sahip çıkın. Haydi Gençlik. Bu sizin seçiminiz. İlk defa oy verecek umudumuz, teminatımız gençler. Büyük Atatürk Cumhuriyeti sizlere emanet etti. Koruyup kollamak ve yüceltmek sizlerin ellerinde. Hep birlikte oy vermeye gidiyoruz.

SON ÇIKIŞ dedim başlıkta. Hani Otoyollara girmeden önce bir tabela görürsünüz. “Otoyola girmeden son çıkış.” Diye İşte bu seçimlerde öyle. Son çıkış. Oylarınızı kullanın ve;

“Dört nala gelip uzak Asyadan,

Akdenize bir Kısrak başı gibi uzanan

Bu memleket Bizim”

Diye haykırabilelim. Memleketimize Baharlar gelsin. Baharın güzelliklerini hep birlikte yaşarız. İyi olur, güzel olur.

Hatırlayın. Önceki yazımda demiştim ya;

“ vay agam nörüm iyiyim, sen nörüyon” diyelim.

 

Büyük usta Neşet ERTAŞ ne diyordu;

Bahar gelmiş türlü çiçek açmış

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Açılmış goncalar güller saçılmış

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Galın sağlıcakla

Gürsel SEÇİLMİŞ
Gürsel SEÇİLMİŞgurselsecilmis@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.