Ramazan-ı Şerif, ibadetlerimiz ve virüs..!   « Kırşehir Anadolu Haber

Ramazan-ı Şerif, ibadetlerimiz ve virüs..!  

Bu haber 08 Nisan 2021 - 19:54 'de eklendi ve 723 views kez görüntülendi.

Yine virüsün sıkıntıları ile Sultan aya gireceğiz.

Yine sofralarda komşularımız, dostlarımız, akrabalarımız ve de en

önemlisi hak edenler olamayacak.

      Teravih namazları olmayacak, belki de bayram namazı da olmayacak.

Ama her şeye rağmen, mübarek ve kutlu bir aya girmek üzereyiz.

      Çocukluğumuzdan itibaren hafızalarımıza kazınmış,

ayların üstünü Sultan Ay diye..

      Rahmet ve mağfiret ayı olan bir Ramazan-ı Şerif’e daha kavuştuk.
Bizleri bu günlere kavuşturan Rabbimize şükürler olsun. Sahuruyla, iftarıyla,

pidesiyle, mahyasıyla, davuluyla her haliyle güzeldir Ramazan-ı Şerif.

      Ramazan, hicrî takvime göre yılın dokuzuncu ayıdır.

Bu ayda oruç tutmak, İslâm’ın beş şartından biridir, Cenab-ı Allah’ın emridir.

      Ramazan-ı Şerif’in dinimizde büyük bir önemi, ayrı bir yeri vardır.

Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.

      Bin aydan daha hayırlı olan İslam âleminin en önemli gecelerinden

“Kadir Gecesi”ni yine bu ay içinde idrak ediyoruz.
Ramazan-ı Şerif, rahmet ve mağfiret ayı olması sebebiyle inananlar tarafından

hasretle beklenen, kendine mahsus manevi iklimiyle herkesi kucaklayan ve her

gönülde sıcacık esintiler bırakan ibadetlerin yapıldığı, hayır ve hasenatın

dağıtıldığı mübarek bir aydır.
Bu nedenle ” On Bir Ayın Sultanı “ denilmiştir.
Ramazan-ı Şerif deyince akla ilk gelenlerden biri de iftardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor;
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır.

Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”
      Ramazan ayının güzel gelenekleri vardır ki;

İftar vermek bu güzel geleneklerden biridir.
Dostlarımızı, yakınlarımızı, konu komşumuzu iftara davet ettiğimiz gibi,

biz de onların davetine gider birlikte iftar ederiz.
İftar vermek çok sevaptır, ama kimlere verilirse?
Öncelikle ihtiyacı olanlara yani, oruç tutup da iftar yapmaya gücü olmayanlara,

akrabaya, eşe, dosta ve komşuya verilir.
Ne yazık ki teori ile pratik örtüşmüyor.

Başta uzun süredir her şeyimizi yeniden dizayn etmemize sebep olan virüs.

      Malumunuz ki; önce can güvenliği ve çevre insanların güvenliği.

Bu güvenlikler olmazsa Ramazan ve diğer günlerdeki yapacağımız, ya da

yapmaya çalıştığımızın hiçbir ibadetin  lezzetini alamayız.
Ancak şunu yapabiliriz, İhtiyacı olanlara maddi manevi gerekli desteği vermek,

hoş bu da Ramazan Ayı ile sınırlı kalıyor ya!.

      Hal böyle olunca da;
Ramazan ayı dinimizin emrettiği “tevazu luk” tan uzaklaşıldı.
Ramazan ayı “gösteriş ayı” na, “şov”a dönüşmüştü.
Dinde riya yoktur.

      Dinde, “gösteriş yapmak” günahtır.
Namazın, orucun, yardımların reklamı yapılmaz.
İftar yemekleri, “hayır işlemek için” değil, “gösteriş yapmak için” verilir olmuştu.
İftar sofraları artık “fakir-fukara için” değil, “siyasi ve ticari şov yapmak için” kuruluyordu.
İftar deyince aklımıza, ihtişamlı sofralar, mühim kişilerle tanışma değil;

ihtiyaç sahipleri insanlar gelmelidir.

      Ramazan ayının “gösteriş” amaçlı kullanılması, yoksulların yerine

varlıklı insanların davet edilmesi hiç kimsenin dikkatinden kaçmıyordu.

      Bu tür davetlerle düzenlenen iftarların fakir-fukaranın, garip-gurebanın

karınlarını doyurmak yerine, karnı tok olanlara hizmet edildiği gözlerden kaçmıyordu.

      Allah aşkına bu gösteriş değil de nedir?
Ramazan ayından Ramazan ayına iftar programları düzenleyenler, davet ettikleri

insanlara bir bakın, aralarında hiç fakir-fukara, garip-gureba insan var mıdı?

      Bunları durup dururken yazmadım.
Hepimizin gördüğü, duyduğu, yaşadığı ve bildiği konular.
Amacımız kimseyi suçlamak, zan altında bırakmak değil öyle bir hakkımızda yok.
Günümüzde iftar programları gereğinden fazla abartılmakta, hayırdan çok şova dönüşmekte

      Bu programlar, bu davetler şatafattan uzak kalsın bunun yerine

fakir-fukaraya yardım edilsin diye yazdım.

       Ramazan ayı yoksulların, ihtiyaç sahiplerinin korunup kollandığı,

sahip çıkıldığı bir ay olsun diye yazdım.

      İnşallah virüssüz temiz günlerde gelecek, yine önümüze füzel fırsatlar çıkacak..
Bu yazdıklarımın bazıları virüs öncesi yaşadıklarımız, iki yıla yakındır

Ramazan ayını virüsün etkisi altında yaşayacağız.

      Dilerim Allahtan ki, bazı olaylar bizlere ders olmuştur,

ibadetlerimizi de gösteriş için değil Allah rızası için yaparız.

      Sağlıklı ortamlarda tekrar, güzel günler ve Ramazanlar yaşamamız dileğimle.. Vesselam…

      Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın

      Ramazan Yazar

      Emekli Teknik Öğretmen

Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.