Birileri üşenmemiş, eski ile yeniyi karşılaştırıp bazı ayrımları yazmış.
Baktım ki, çok eksik var. Hem de çok önemli konularda.
Önce, kimin yazdığını bilmediğim karşılaştırmaları yazayım; sonra da benim aklıma gelenleri.
Eskiden bir memur maaşıyla dört kişi geçinebiliyordu.
Şimdi dört memur maaşıyla bir vatandaş zor geçiniyor…
Eskiden dansözler yılda bir kere televizyona çıkardı.
Şimdi bazı televizyon programlarını dansözler sunuyor…
Eskiden hükümetler ülke sorunu çözerdi.
Şimdi ülke, hükümetin sorunlarını çözmek için çırpınıyor…
Eskiden ekranlar siyah beyazdı.
Şimdi kan kırmızısı…
Eskiden basında fikir adamları vardı.
Şimdi, “onun-bunun” adamları var…
Eskiden atı alan Üsküdar’ı geçiyordu.
Şimdi yatı alan okyanusu geçiyor…
Eskiden eşeğe altın semer de taksan eşekti.
Şimdi beyefendi oluyor…
Bunlar, alıntı karşılaştırmalar. Biraz da ben ekleyeyim.
Eskiden çocuklar misketle büyürdü.
Şimdi disketle…
Eskiden davul dengi dengine çalardı
Şimdi zengine zengine çalıyor…
Eskiden büyüklerin eli öpülürdü.
Şimdi önüne gelen el-ayak öpüyor…
Eskiden büyüklerin sözü dinlenirdi.
Şimdi “telekulak”la herkes dinleniyor…
Eskiden insan, makamı şereflendirirdi.
Şimdi makam, insanı şereflendiriyor…
Eskiden borç yiğidin kamçısıydı.
Şimdi borç, icranın, hacizin kamçısı…
Eskiden Sezarı’ın hakkı Sezar’a verilirdi.
Şimdi herkes Brütüs…
Eskiden insanlar banka soyardı.
Şimdi bankalar hepten soyguncu…
Eskiden yoksullar çalardı.
Şimdi gücü elinde bulunduranlar çalıyor.
Eskiden siyasetçiler, siyasetçi geçinenler vardı.
Şimdi herkes siyasetten geçiniyor…
MEHMET ATILGAN
Sayın Atılgan, sizden önceki güzel tespitleri yaban kişinin unuttuklarını sizde çok iyi tespit edip okurlara yerinde bir hatırlatma yaptınız. Bu yazının devamı olur gibi geliyor bana… Sağ olasın. Selamlar.