ESKİ RAMAZANLAR « Kırşehir Anadolu Haber

ESKİ RAMAZANLAR

Bu haber 20 Nisan 2021 - 15:15 'de eklendi ve 762 views kez görüntülendi.

Geçmişin arkasından sıralanacak o kadar çok yaşanmışlıklar var ki.

Düğünler, bayramlar, Ramazanlar ve hatta hüzünler.

Temiz yaşadığımız, düşündüğümüz zamanlardı çocukluk yıllarımız.

Koşup oynamanın, kahkahalar atmanın ayıp sayılmadığı,

çocukça davranışlarımıza her şeyin yakıştırıldığı yıllardı.

Uykulu gözlerimizi ovuşturarak oturduğumuz sahur sofrasında elimiz

ekmeğe giderken uyuyan gözlerimizden gördüğümüz rüya hala silinmemiş olurdu.

Çok da farkında değildik oruç tutmanın o derin anlamından.

Ama mademki kurtlar kuşlar hep oruç tutuyordu.

Öyleyse biz de onlardan geri kalmamalıydık.

Sahur bambaşka duyguların yaşandığı, yaşanılıp da anlatılamayan bir zaman dilimiydi..

Uykunun en güzel yerinde kalkıp buz gibi suyla yüz yıkamak,

sofrada arzuladıklarının dışındaki yemeğe uzanmak, hele de ağzında çoğalan,

bir türlü parçalanmak bilmeyen lokmalarla savaşmak kolay değildi, ama başka bir duyguydu.

Öğle vakti olana kadar kolay geçen zaman açlık hissiyle yavaş yavaş

çekilmez hâl alsa da, sabretmek yine anlayamadığımız, anlatamadığımız bir zorunluluktu.

Şimdi düşünüyorum da “nerde o eski ramazanlar” demek belki de

yaşlanmayı dolaylı olarak kabullenmek demekti.

Evimiz çarşının içinde.

Kapıdan dışarıya çıktığında bakkalın, manavın, tatlıcının hemen ortasında kalırsın.

Her şey olduğundan farklı görünür.

Elmanın kırmızılığı, ekmeğin mis kokusu tatlının şerbeti bir başka görünür.

Bir an kimsenin görmediği bir yerde ağzını doldura doldura yemek istersin ama

“Allah her yerde her zaman görür” düşüncesi engeldir.

Öğle sonrasında sığınacağın en tatlı liman uykunun dinlendiren, koruyan sevgi dolu kollarıdır.

Eski ramazanlar…

Eski Ramazanlar denildiğinde en çok iftar saatleri anılır.

Dadaloğlu tepesinden atılırdı top (O zamanki adıyla Ziyaret Tepesi).

Hani top dedimse o aklınıza gelen tekerlekli, kocaman namlusu olan bir top gerçek bir top kuru sıkı.

Cebimizde yapış yapış yiyecekler, bir elimizde Arık Cemalin gazozu.

Bütün dikkatimiz topun patlayacağı tepe de.

Ekmek ağzımıza yakın mesafede ezan beklenir.

Asla zaman kaybına tahammül yok.

Asla hiçbir şey sonraya bırakılamaz.

Bir lokma yenilip bir yudum gazoz içildiğinde bütün büyü bozulmuş,

bütün yiyecekler bir başka zamana aktarılmıştır.

Şimdi bütün hesaplar teravih namazına gitmek bahanesiyle evden çıkmak üzerine kurulmuştur..

Nerede o eski Ramazanlar.

      Yok, Ramazan aynı ramazan da “biz büyüdük kirlendi dünya.”

Şimdi sanal yaşayıp sanal ölüyoruz.

Değil Ramazanların, bayramların hatta düğünlerin, o eski yaslar eski hüzünler bile yok.

Alıştık, kanıksadık ve özünü kaybettik.

Şimdi iftar sofralarımızda her türlü yiyecek dolu dolu.

Ama iftar sofralarımızda fakirlerimiz eksik.

Şimdi tadı olmayan Ramazanlar değil, dünyayı kirleten bizim tadımız yok…

Virüs illetinden dolayı geçen seneki gibi teravihisiz bir ramazan ve belki de bayram…

Allah sonumuzu hayreylesin, çok kısa zamanda insanlığı bu illetten kurtarsın.

Cenabi-ı Allah cümlemizin yaptığı ve yapacağı tüm ibadetleri şimdiden kabul etsin. Vesselam…

Hayırlı ve sağlıklı Ramazan geçirmeniz dileklerimizle..

Ramazan Yazar

Emekli Teknik Öğretmen

Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.