ENFLASYON “KADER” DEĞİLDİR! « Kırşehir Anadolu Haber

Sempozyum.

GÜNDEM

ENFLASYON “KADER” DEĞİLDİR!

Bu haber 17 Kasım 2025 - 16:46 'de eklendi ve 108 views kez görüntülendi.
ENFLASYON “KADER” DEĞİLDİR!
Eskiden de cehalet vardı ama örgütlü değildi.
Şimdiki cehalet örgütlü, organize ve gücün yanında
olduğu için çok daha tehlikeli
Slavoj zizek
Hiç yokluğun, yoksulluğun farkında mıyız evet farkındayız.
Ancak gündem o kadar hızlı ve dolu ki insanlar açlığı,
yokluğu, yoksulluğu unutuyorlar ya da unutturuyorlar.
Neymiş efendim varsa da belediyelere kayyum atamaları,
milletvekili transferleri vb İmamoğlu’na verilecek siyasi yasaklar.
En önemlisi de CHP yi kapatmak, kayyum atayıp ikiye bölmek.
Haa bunlar önemli mi ebette en önemlileri de, öyle bir medya ya
sahibiz ki her şeyi uyutup her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir hayat
sürüyoruz muşuz gibi gösterip veya kendimizi cennette zannediyoruz.
Açın bakın tv ekranlarına ülke uçuyor bizlerde o ülkede
uçuyoruz zannediyoruz, ama nasıl yaşadığımızı da bilmiyoruz.
Bütün bu sıkıntılar içinde akaryakıtın, doğalgazın, elektriğin, temel
gıda fiyatlarını daha doğrusu ayın sonunu nasıl getirebildiğimizi
unutturdular, unutturuyorlar siyasi döngü içerisinde..
Yani vatandaşın ağzından hiç yokluk, yoksulluk, geçim sıkıntısı vb..
duyabiliyor musunuz alıştık alıştırıldık hepsine ve enflasyon canavarına..
Enflasyon, ülke yönetimini üstlenen iktidarın, yanlış uygulamalarının
sonucudur. Bakın bir ara 3Y ile mücadele dediler halktan oy aldılar..
Şöyle, geçmişe bir bakalım;
2019’da yıllık enflasyon yüzde 11.84 olmuş.
2020’de % 14.6’ya, 2021’de 36.08’e, 2022’de 64.27’ye,
2023’de % 66.77’ye, 2024’de % 66, 2025’de % 72 ye çıkmış.
NEDEN?
En önemli nedeni; yerli-yabancı şirketlere, “geçiş, yolcu,
hasta garantili” ve dolar bazında, fahiş kar marjları ile, “Yap-işlet-devret”
koşullu köprü, otoyol, havaalanı ve Şehir Hastaneleri için BÜTÇE’nin büyük
kısmı sarf edildi ve doğacak çocuklar borçlandırıldı bu tutsaklık uzun yıllar
ülkemizin sırtında ağır bir yük olarak sürecek.
İkinci neden; “Plansızlık” olmalı.
Devlet Planlama Teşkilatı’nı kaldıran iktidar, “ÖNCELİKLER” ilkesini yok
saymış, yandaş şirketlere büyük kaynaklar dağıtmıştır!
Örneğin; BÜTÇE açıkları sürekli artarken, yalnızca yandaş
müteahhitlere para kazandıran “Millet Bahçeleri” gibi projelere yönelmiştir!
Doğal olarak, bütçe açık verdikçe “İç ve dış borçlanmalar” yapmıştır.
Sonunda Merkez Bankası kaynakları erimiş, ulusal paramızın değeri sürekli
düşmüş, sorunu çözmek için bir de “Kur Korumalı Mevduat” uydurulmuş,
bu uygulama ile parası olan küçük bir azınlık hem kur farkını hem de FAİZ
kazancını almış, bedelini yine yoksul halk ödemiştir!
Bu koşullarda, “asgari ücretliler” ve “emeklilerin” ümüğü sıkılmış, toplumda
büyük kuşku yaratan “enflasyon oyunları” ile sürekli yoksullaştırılmışlardır.
Vergisini eksiksiz ödeyen vatandaşlar, Motorlu Taşıt Vergisini ikinci
kez ödemeye zorlanmış, ÖTV, KDV artışlarıyla vergi yükü ağırlaştırılmıştır.
CEZALAR ise, vatandaşa yüklenen bir başka ağır yük olmuştur!
Bütün bunların sonucu, TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 37.50’e
düşürülmüştür!?
Toplumun büyük kesimi bu enflasyon rakamına “güven” duymuyor!
ENAG araştırmasına göre, yıllık enflasyon yüzde 73,88,
İTO-İstanbul Ticaret Odası araştırmasına göre yüzde 48,40’dır!
Bu gerçeklere karşın, Asgari ücrete yüzde 30,
işçi emeklilerine yüzde 15.75 artış layık görülmüştür!
Oysa, Kira artışı yüzde 58.51, NOTER ücretleri yüzde 43.93, sigara
ve alkolde ÖTV artışı yüzde 43.19, özel Okul ücretleri yüzde 44.38,
“yeniden değerlendirme oranı” yüzde 43.93 olarak belirlenmiş!
Sonuç olarak; toplumun büyük çoğunluğu
bu yıl da büyük sıkıntılar içinde olacaktır.
Maliye pazarcı esnafının peşine düştü!
Resmi rakamlarla ve belgelerle açıklanıyor ki; iktidar kimi yandaş
şirketlerin vergi borçlarını siliyor, ya da erteliyor.
Peki ya Esnaf?
Özellikle de Pazarcı esnafı ne durumda?
Ben de gençlik yıllarımda babamın yanında esnaflık ve yaptım.
Pazarcı esnafı sabah ezanından önce kalkar, haftanın 7 günü
pazarlara gider, kış kıyamet, yağmur demez tezgah açar,
ekmek parasını kazanmaya çalışır. Uykuya, dinlenmeye hasrettir.
Kazandığı da atla deve değildir!
Fahiş fiyat koyamaz, hemen karşısında aynı işi yapanlar vardır.
Şimdi öğreniyoruz ki, Maliye Küçük esnaf ile pazarcı esnafın
peşine düşmüş! Ankara’daki uygulamalarda birçok esnafa
binlerce liralık cezalar yazılmış!
Bu insanlar “torpille iş arayamayan, kendi sermayesinin gücü
kadar ürün alıp satan, bedensel ve ruhsal yorgunluk içinde, devletine
vergisini veren, kendi sosyal güvenliği için bedel ödeyen insanlardır.
iktidarın görevi, vatandaşını İnsanca yaşatmaktır.
Yoksullaştırmak ve çaresiz bırakmak değil!
“KUL HAKKI” yiyorsunuz!
Biraz olsun İNSAF Beyler!
Bize ne oldu da bu hale geldik? Bize ne oldu?
Evine getirdiği ekmeği kimse görmesin diye bez torbada
taşıyanların torunları, oğullarıyız.
Kışlık için alınan evliklikleri (kilerlikleri), patatesi, havucu,
soğanı mutlak ama mutlaka komşularıyla paylaşan anaların evlatlarıyız.
Et pişirdiği zaman kokusu komşulara gitmesin, kimse heveslenmesin
diye önce soğan kavurarak hazırlayanların çocuklarıyız.
Başka çocuklar gıpta etmesin diye dışarıda yemek yemeyi
yasaklayanların neslindeniz.
Ya şimdi? Ya şimdi. Bize ne oldu..
Kimsenin inkar etmeyeceği bir gerçek, evine et alamayanlar çoğunlukta.
Ekmeğin ucuzunu arayıp hangi fırında ekmek ucuzsa fırın
önünde bekleyenlerin sayısı gittikçe artıyor..
Etin, sütün fiyatı belli.
Sakatat fiyatının bile et ile yarıştığı bir dönem.
Bir yandan keyfi zamlar..
Diğer yanda çoluğu, çocuğu ile sadece bakanlar.
Kim bilir kaç baba evine gelirken çocuğunu sevindiremediği,
et alamadığı için gözyaşı siliyor?
Kaç anne aylardır tencerede et kaynatamadığı için evlatlarına mahcup..
Bu hakikat. Allah’ın bildiği bir hakikat.
Elbette ve şükürler olsun ki, durumu iyi olanlar var.
Onlar mutlu.
Lüks evlerde oturmak isteyenler yok değil!..
Kısmide olsa bir kesimin tuzu kuru.
Allah var etsin!…Ama diğer tarafta..
Halk minibüs parasını denkleştiremediği için yaya kalanlar..
Et alamadığı için tenceresi yavan kalanlar.
Allah’ın bildiği bir gerçek:
Biri yiyor, biri bakıyor..
Ülkemizin genel manzarası bu.
Kimsenin geliri ile işimiz yok.
Herkes hesabını Allah’a verecek. Bizim vurgumuz kul hakkına..
Göz hakkına, nefis hakkına..
Hafta sonları insanlar piknik alanı arıyorlar..
Yapabilirlerse mangal keyfi! Ne diyebiliriz ki..
Ama dışarıda, alamayan, yiyemeyenlerin gözü önünde olmaz..
Olmaz! İnsanız ya..
Ayıp sayardık. Ayıp sayarlardı.
Şimdi bazı ve çoğunluklu toplantıların fotolarına bakın.
Masalarda yiyecekler, içecekler.
Eğer ortada varlık var, denmek isteniyorsa yanlış.
Heveslenebilecek insanları, özellikle de çocukları düşünmek gerek.
Beyler;
Gram altın 5500 tl, çeyrek altın 9500 tl, dolar 42.000 tl, Euro 49. tl000
Akaryakıta, doğalgaza, elektriğe zam üzerine zam yap,
sebzenin, meyve ve temel gıda fiyatlarının arkasından yetişeme…
Sonra enflasyon düşüyor de, çalışanın ve emeklilerin maaş artışlarını düşük
tutmak için başta Tüik olmak üzere her türlü manevrayı yap sonra kader de!
Düşer beyim düşer…
Siz ülke vatandaşını yıllardır verin yetkiyi görün etkiyi diye kandırdınız.
Şimdide Terörsüz Türkiye diye bir tiyatro ile cambaza bakını oynuyorsunuz..
Amaç ne ölene kadar başkanlık, nihayetinde veliahtta koltuğu devretmek..
Bunun içinde Apo yu ve içerdeki bütün teröristleri serbest bırakmak ve ülkenin
bütünlüğünü bozup federatif bir yapı kurmak, sizin için ülkenin bekası, ülke vatandaşı
piyondan başka bir şey değil, onların hangi şartlarda yaşadığı da önemli değil.
Ve bütün bunlara Kader deyin nasıl olsa halk inanır!…Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.