Değişime ve yeniliğe karşı olma… « Kırşehir Anadolu Haber

Değişime ve yeniliğe karşı olma…

Bu haber 05 Ekim 2023 - 15:42 'de eklendi ve 598 views kez görüntülendi.
insanların kendilerine göre bir yaşam tarzları,
alışkanlıkları, siyasi görüşleri, ne bileyim
kısaca kendilerine özelleri vardır.
Kendi özel ve özelliklerine göre tanınıp,
kendilerine göre çevre edinirler ve tanınırlar…
Birisinden bahsedildiğinde tanıdığınız kişi ise onla ilgili
sizde oluşmuş bir kişilik yapısı gözünüzün önüne gelir.
Bu duruma imaj adı da verilir.
Hepimiz şahit olmuşuzdur; birinin ismi geçtiğinde
hemen “ondan hayır gelmez”, o adam olmaz”, “onu geç”,
‘’adamın dibi..’’ gibi benzeri sözler duyarsınız.
Bu durum O kişinin başkaları üzerinde yarattığı olumsuz imajıdır..
Bazıları için ise durum tam tersinedir; ne tür bir olumsuzluk
yaparsa yapsın, ya görmezden gelinir, ya da hoşgörüyle karşılanır.
Bu kişide insanların üzerinde iyi bir imaj bırakmıştır.
Değerlendirmeler de bu imaj üzerinden yapılır.
Gelelim konuyu ilgilendirecek hikayemize..
Deve kervanının biri çölde gün boyu yol aldıktan
sonra akşam olunca konaklar.
Kervancılar, yere kazıklar çakarak
develerini bağlayıp yükünü indirmeye başlarlar ama
içlerinden biri devesini bağlayacağı yuları getirmeyi unutmuştur.
Ne yapacağını düşünüp dururken, onu gören kervancı başı:
-“Merak etme, develerin beyni bizimkinden farklı çalışır;
senin yaptığın hareketlere göre davranış geliştirirler.
-O nedenle sen sanki devenin boynuna yular geçirip kazığa
bağlamış gibi yap, o sabaha kadar hiçbir yere kımıldamaz.” der.
Adam, kervancı başının dediği gibi yaptığında gerçekten de
devenin orada sabit olarak durduğunu şaşkınlıkla görür.
Gece boyunca da deve hiçbir yere kımıldamaz.
Sabah olunca develer yeniden yüklenir ve hareket edilir.
Ancak, ipsiz deve yerinden bile kımıldamamakta ve giden
develerin arkasından bağırıp durmaktadır.
Durumu gören kervancı başı devenin sahibine bağırır:
-“Deve hala bağlı olduğunu düşündüğü için hareket etmiyor.
-Yularını çözüyormuş gibi yap, arkandan gelecektir.”
Adam onun dediği gibi deveyi kazıktan çözme hareketini yapar
yapmaz, deve büyük bir telaşla kervana yetişmek üzere yola koyulur.
Bazı insanlar da hikâyedeki ipsiz bağlanmış develer gibidir.
Davranışlarını hayatın gerçekleri değil, kendi zihinleri
ve inançları belirler.
•Şekilcidirler.
•Peşin hükümlüdürler.
•Yalnızca dış görünüme bakıp karar verirler.
•Verdikleri karardan geri adım atmazlar.
•Değişime ve yeniliğe karşıdırlar.
•Alışkanlıklarına körü körüne bağlıdırlar.
•Sabit fikirlidirler.
•Yalnızca görmek istediklerini görürler.
•İkna edilemezler.
•Vb.
Şöyle bir çevrenize bakın.
Hayatın yalnızca kendi düşünce çemberinin üretebildiklerinden
ibaret olduğuna inananların egemen olduğu bir toplumun
geldiği noktayı fark edeceksiniz.
Yalnızca onların doğrusunun doğru kabul edildiği, başka
doğruların da olabileceği düşüncesine bile tahammülü
olmayan bir egemen bakış açısı.
İşin en acısı da, insanımızın bu yapıda olduğunu birileri hala
anlamaz görünürken, başka birilerinin bunu keşfedip,
ona göre reçete yazarak malı götürmesi.
Bize de arkasından el sallamak düşüyor galiba…
Düşünen birisi demiş ki;
• Parmak göğü gösterirken yalnızca aptallar parmağa bakar!..Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.