Zübük; Çıkarı uğruna her renge bürünen,
sözüne güvenilmez, düzenbaz, ahlaksız, namussuz, palavracı, dönek kasaba politikacısı tipidir.
Zübükler, Kişisel yetersizliklerini, sırtlarını
dayadıkları bir güç sayesinde gölgeleyip olduklarından farklı görünürler; bu sayede çok akıllı, üstün kişilikli ve başarılı görüntüsüyle kendilerini topluma sergilerler.
Zübüklerin sırtlarını dayadıkları kurumlar,
emperyalist güç odakları, parti, tarikat, şirket, vakıf, dernek, silahlı terör örgütü vb. olabilir.
Zübük, İçin bütün insani, toplumsal değerler,
din dâhil, kişisel çıkar hesabıyla sömürülebilir.
Zübük, her zaman güçlü olanın, ezenin yanında, onun safındadır.
Gün geldiğinde değişen yeni güç odaklarına sırtını vermek anlamında ‘döneklik’ zübüklüğün şanındandır.
Dayanılan gücün sağladığı saygınlığın kendi
yeteneklerinden kaynaklandığına zübüğün kendisi de inanır, toplumda buna çanak tutar.
Yalakalıkla zübüklük her zaman birbiriyle örtüşür.
“kağnı gölgesinde yürüyen itin, kağnı gölgesini kendi gölgesi sanması, zübüklüğün halk diliyle özlü anlatımıdır”
Zübükler her pozisyonda yerlerini alırlar ve karşımıza çıkarlar..
Bazen kasnakçıdırlar. darbukacılar vb ortak özellikleri, bunlarda utanma, arlanma, haysiyet vs yoktur.
Kendilerini öyle bir ağırdan satarlar ki sanki her şey onların üzerine kurulmuştur, onlar olmazsa olmazlar..
Çıkarlar ve birde tehdit ederler ,
‘’çıkarım meydana sizi rezil ederim..’’ derler, halbuki kendi rezilliklerinden geçilmez ama onlar aldırmazlar, onursuzdurlar,
onların yüzlerinin astarı kalmamıştır..
Bir iş mi yaptıracaklar, bir işe mi birilerini aldıracaklar almayın da görelim yıkarlar etrafınızı.
Yine seçim dönemi piyasada yerlerini alıyorlar, ben ili isterim, ben olmazsam olmaz diye sonra pazarlık üzerine pazarlık neye
razı ise en altını alırlar ve sesleri böyle kesilir yoksa zırlar durular..
Velhasıl bu kasnakçı, darbukacı zübükler, partilerde çıban başlardırlar bazen olmazsa olmazlardır, niye üsteki birileri de okşanmaya ve güzel söz duymayı isterler işte burada zübükler devreye girerler…
Ama zübükler neticede bir şekilde işlerini yürütürler, istediği havaları çaldırıyorlar, isteklerini gerçekleştirirler..
Aziz Nesin’in ünlü romanının adıdır esasında Zübük.
Kemal Sunal tarafından da yıllar önce sinemada canlandırılan bir siyasi komedidir.
Aslında bizi ve toplumumuzu anlatan,
çarpıklığımızı gözler önüne seren ve bunu da mizahi
olarak bize öğretmeye çalışan bir eserdir.
Günümüze benzeyen o kadar çok sahnesi var ki anlatamam.
Onca yıl geçmiş olmasına rağmen hala toplumun yıllar öncesi davranışlarını devam ettirdiğini izleyince mutlaka göreceksiniz.
Kitap; pişkin, yüzsüz bir adamın yutturmacalarını anlatıyor..
Romanın kahramanı Zübükzade İbraam bey çevresinin saflığı sayesinde, milleti ayakta uyutarak, siyasette belli bir yerlere gelen, tam bir açıkgöz!..
Kitabı okuyan veya filmi izleyenler bilir;
hayatındaki herkesi bir şekilde kandıran Zübük,
rakiplerini de ustalıkla atlatarak önce belediye başkanı, sonra da milletvekili olur!..
Tüm üçkâğıtları yetmezmiş gibi bir de, ilçeye baraj ve köprü yaptırması için Ankara’ya gönderilen heyeti de dolandırır..
Neden sonra ilçeye döner, foyası Ankara’da meydana çıktığı için milletvekilliğine aday gösterilmez bir daha.
Ortalarda kalırsa da, zamanla ilçenin gene gözdesi olur!..
İlçeyi il e çevireceği vaadiyle, eski palavralarına devam eder..
Çok uzatmayalım..
Yazar arka kapakta noktayı şöyle koyuyor;
“Şimdi çok iyi anladım ki,
Zübük bir tane değil, biz hepimiz birer zübüğüz.
Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa,
bizler de birer zübük olmasak,
aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi.
Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip, işte başımıza böyle zübüklükler çıkıyor.
Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde.
Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz.
Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük’te birleştiğini görünce, ona kızıyoruz…”
Bu konuyu paylaştım ya;
biliyorum şimdi birileri hemen üzerine alınacak!..
Ve eminim ki; bu yazıyı okuyan hemen hepinizin aklına, bazı isimler gelecektir..
Şunu hemen belirtmeliyim ki; evet bildiğim Zübükler var!..
Ama konumuz bu değil!..
Çünkü ben burada kimseyi hedef göstermiyorum!..
Sadece vatandaşlarımıza diyorum ki; ufukta yerel seçimler var siz siz olun, hangi partiden olursa olsun, lütfen;
Başımıza, çevremize, yanımıza ve yakınımıza bu Zübükleri bela etmeyelim!.. Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
