Siyaset kimi zaman masalları andırır.

Bir varmış, bir yokmuş misali.

Bir gün uzun bir yola çıkarsın.

Kızarsın seni yönetenlere ve bir iddia taşırsın yanında.
Ben daha iyisini yapabilirim!
Doğru söylüyor!

Der önce birkaç kişi.

Ardından onlar ve yüzlerce kişi.

Alırlar omuzlarına Sen bize lazımsın!

Yorulma!

Diyerek adeta.
Bir bakmışsın istediğin yere bir çırpıda ulaşıvermişsin.
Kerameti kendinde olduğunu düşündüğünden daha düne kadar bakmadığın yüzlere bakar yeni tanıdığın yüzlerle kıyaslarsın.
Eskileri, seni omuzlayanları beğenmez

yeni ve boyalı yüzlere sarkarsın.
Dün seni omuzlayıp taşıyanları, artık içine bile almazsın.
Ayakları çamurlu!

Diye.
Çıplaksın!

Diyenlerden bir Allah’ın kulu kalmaz kısa bir süreçte yanında.

Yerini çoktan almıştır soytarılar ve yalakalar etrafında.
Nokta kadar menfaat için, virgülden beter eğilenler.
Günler neşe içinde geçer, gider.
Sonra bir haber duyar irkilirsin.
Dün seni omuzlayanlar, o kirli, çamurlu ayakları

ve nasırlı elleri ile bir başkasının peşindedirler.
Acaba?

Dersin, geçmişi ilk kez hatırlayarak.
Sonra bir varmışla başlayan hikâye,

bir yokmuş ile bitiverir.
Dönersin başlangıç noktasına!
Kırılan kırıldı, dökülen döküldü.
Çıkın sokaklara, bir bakın!

İnsanların yüzleri gülmüyor.
İstikrar sürsün!

Sis bulutları dağılsın!

Diyenler çoğunlukta.
Acaba?

Soruların cevaplanamadığı bir süreç….
Acaba gerçekten ortada bir yolsuzluk var mı?
Kim dürüst?
Kim Haşhaşı?
Şantaj mı?
Kafalar karışık!
Sonuçları ne olursa olsun!
Bu memlekete geçmişte ve gelecekte hizmette yanlış yapanları tarih affetmeyecektir.

İlimiz ve ilçelerimiz için çalışıp bir çivi

çakanları da uyutmayacaktır..
Yarınlar elbet elbette bizimdir ama baykuşlara

dur demek çok önemli..
Gün doğmuş, gün batmış, elbette günlerin hepsinde biz olacağız bütün günler bizimdir.

Bu ülke, il ve ilçeler bizimdir, hep biz olacağız ama, birileri iz bırakacak, şeref defterlerine ve tablolara resimleri yerleştirilecek ama kendileri olmayacaklar..

O zaman hayırla veya acı bir tebessümle yadedilecekler şimdiki gibi..

Velhasıl nasıl anılmak istersiniz,  şu üç kuruşluk dünyada, seçim sizlerin… . Vesselam…

Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…

Ramazan Yazar

Emekli Teknik Öğretmen