Yerel seçimler geldi kapıya dayandı.
Durum böyle olunca da gönlünde aslan yatan
başkan aday adayları er meydanlarına çıkmaya başladı.
Yerel seçimler için bir hayli aday adayı olmuştu.
Tabi her aday adayını da çok dikkate almamak gerekiyor.
Çünkü bir kısmı bürokratsa yani devlet memuruysa
işinde terfi almak için iktidara sureti haktan görünmek ister.
İş insanı ve ticaret erbabıysa daha çok tanınmak
ve işlerinin açılması için reklam aday adayı olur.
Her aday adaylık döneminde sahnelenen bir oyundur bu.
Tabi konu yerel seçim olunca fıkrayla bağlamazsak olmaz..
“Kralın biri oğluna demiş ki;
-‘Oğlum al şu iki koçu götür,
bir besle bakalım, halkı nasıl yöneteceksin?
Tabii, oğlu, babasının gözüne girmek için
koçları getirmiş en güzel şekilde beslemiş.
Ondan sonra,
-‘Haydi, gidelim’ demiş
-‘Senin koçlarını bir kontrol edelim.’
Tabii, koçları bırakınca koçlar yemiş semirmiş,
sağa, sola saldırmış.
-‘Gel bakalım evladım’ demiş
– ‘Bir de gidelim benim koçlarıma bakalım.’
Gitmiş bakmış ki koçlar ne bir şey yemiş, yerde sürünüyorlar.
-Oğlum,
-“’Bu milleti, böyle süründürmek lazım” demiş.
Sizler için başkan aday adaylarından hangisi
halkı süründürmek için meydana çıktı ki?
Hangi aday adayları samimi olarak ilçeyi ihya
etmek için başkanlığa soyundu?
Bunları bir bir göreceğiz ve yaşayacağız..
Kamanlı, fıkradaki gibi, kralın koyunları mı olacak?
Prensin koçları mı?
Göreceğiz.
Gerçi, her zaman olduğu gibi Kaman adına yine partilerin
Genel başkanları Kaman belediye başkan adaylarını belirleyecek.
Daha aday adaylığı döneminde seçeceğiniz
başkan adayını tanıyın da ona göre oy verin diye…
Hâlbuki pazardan domates alırken dakikalarca
seçebilmek için mıncıklayıp duruyorsunuz.
Karpuz alırken kelek mi? İçi geçmiş mi diye şap şap
defalarca vurup ona göre seçiyorsunuz.
Belediye başkanı seçeceğiniz kişiyi domates gibi mıncıklama
ya da karpuz gibi şap şap bir yerlerine vurarak seçme şansınız yok.
Her ne kadar başkan olacak aday adayınız genel başkanlar
seçse de siz halkın kendisi olarak başkan adayının huyunu suyunu,
hangi işleri başardığını, hangi skandallara imza attığınızı bilmek
en doğal hakkınız diye düşünüyorum.
Neticede, yağlı güreşlerde pehlivanlar tutuşmadan
önce cazgır şöyle bir peşrev çeker:
“İki er çıktı meydane./
İkisi de birbirinden merdane…
Bizlerde çok merak ediyoruz.
Meydana çıkan pehlivanlar merdane mi, kestane mi diye.
Hangisini çizip bırakacaksınız işte meydan sizde..
Laf lafı açtı konu uzadı.
Olayı bir fıkra ile bitirelim;
Karadeniz kıyısındaki bir otele ‘tam pansiyon’ gelen İstanbullu
turistler 2. günün sonunda isyan etmişler:
-“Acente bize, demiş,
-‘Yemekte seçim serbest!’ demişti.
-Oysa iki gündür hamsiden başka bir şey yok mönüde.
-Nerede serbest seçim?”
Otelci pişkin pişkin açıklamış:
-İster yersiniz, ister yemezsiniz, demiş,
-işte size serbest seçim!..
-Ben size yemek zorundasınız mı dedim?..
Kamanlı olarak her Çarşamba günü hamsi yemek zorundayız..
Onunda tazesini ve uygun fiyatlısını bulabilirsek..
Ama yerel seçimlerde serbest irademizi lehimize kullanıp prensin
koçları gibi olmakta var, aksine kullanmazsak, kralın koçları gibi
yerlerde sürünmekte var bilesiniz istedim.. vesselam..
Hoşça kalın dostça kalın sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
