Reis, kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamada,
“Emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere
5 bin Türk lirası ödemeyi yapmayı kararlaştırdık.
Bu ödemeler Kasım ayının ilk yarısı itibariyle
emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır” dedi
Daha önceki makalelerimde Ekim’de
emekliye ara zam gelmeyeceğini…
Belki ikramiye, Ocak ayında da enflasyon
oranı kadar artış olacağını geçenlerde söylemiştim.
Ama gelin görün ki;
medyanın bir kısmı meseleyi öyle allayıp pulluyor ki..
Bahçeli çıkıp ‘seyyanen artış’ istiyor gib,..
Önce bir umut pompası..
Ardından ‘enflasyona ezdirmeyeceğiz’ söylemleri..
Son kabine toplantısına kadarda sürekli gündemde
tutulan 3 büyük öneri algısı da işin cabası.
Yok seyyanen..
Yok kök ücret…
Yok bayram ikramiyesi…
Ne oldu…?
Açıklamalar yapıldı..
Ardından ’emeklinin beklediği müjde!’ başlıklarını atıverdiler.
Sahi bunu mu bekliyordu emekliler?
Birde dikkat ettiniz mi bilmem!
Hiç öyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ödemesi vs denmedi…
Hem emekli olup, hem fiilen çalışan emekliler düzenlemenin
dışında bırakılıp, 5’er bin liralık ikramiyenin Kasım ayında
hesaplara yatacağı duyuruldu.
Daha önce de en düşük emekli aylığı 7.500’e çıkarılıp
Temmuz’da zam kök ücretten hesaplandığı için hiç bir şey yansımamıştı.
Beklentiler boşa çıktı…
Emekli, emekli olmasına rağmen hala çalışıyorsa sizce neden?
‘’Önce bunu sorgulamak lazım..’’
Ülkede TÜİK’in inandırıcı olmayan verileriyle yılsonu enflasyonu belli.
İşçinin, memurun, emeklinin canı çıkmış ve..
Emekliler diyorlar ki;
“Bu, insanların ağzına bir parmak bal çalmak gibi bir şey.
‘Ben şunu yapıyorum, ben bunu yapıyorum’ gibi, kandırma politikası.
Hiçbir işe yaramayacak…
Böyle yapacağına, hiç olmazsa aylıklarına zam yapsaydı;
Görüyorsunuz her gün her şeye zam.
Yani günü bırakın akşam gidiyorsunuz bir şey alıyorsunuz,
ertesi gün sabah gittiğinizde zamlı alıyorsunuz.
Yani bu 7 bin 500 lira ancak gülünecek bir rakam,
15-20 olması lazım bir emeklinin geçinebilmesi için.
Emekliler bu ülkede yaşamıyor, sürünüyor…
Bu rakamlarla yaşamak mümkün değil.
Markete ve pazara gittiğimiz zaman çok eksik şeyler alıyoruz.
Evimizin ihtiyacını değil de, geçici olarak gözümüzü biraz da
karnımızın doyması için alışveriş yapıyoruz.
Emekliler olarak tam istediğimiz gibi et, peynir, zeytin
bu tür gıdaların yanından bile geçemiyoruz.
Kamanda ev kiraları da en az 5 bin TL ile 8 bin TL arasında.
Bu da yazlık fiyat değil haaa…
Bildiğimiz apartman daire fiyatı.
Emekli maaşımız bize asla yetmiyor.
Her daim, mazota, benzine, elektriğe, doğalgaz vb zam geliyor.
Emekli maaşımızın açlık sınırından bile yarı yarıya aşağılarda…
Şimdi ise emeklilerin en az 15 bin TL alması gerektiğini düşünüyoruz.”
İktidarın hep yaptığı bu zaten.
İnsanları ayırt etmek:
Emekliler ayırt ediliyor, işçiler ayırt ediliyor…
Aslında seçim öncesi verilmiş sözler vardı, o sözlerin
hiçbiri yerine getirilmedi.
Getirilmediği gibi 29 Ekim’de 5 bin lira olarak emeklilere vereceğim
dediği ikramiyeyi maalesef onda da yine çalışan-çalışmayan diye
ayırt ederek onda da ayrımcılık yapıldı…
Adaletsizlik diz boyu…
Bizler bunu bekliyorduk.
Çünkü seçimler öncesinde zaten bir kandırmaca yaşandı,
ekonominin faturası zaten emeklilere çıkarıldı.
Seçimde oy almak için kandırıldık…
Bunda da ekimde, kasımda derken bir oyalama…
Biz bunun her zaman yalan dolan, kandırmaca olduğunu biliyoruz,
halkın duygularıyla oynadığını biliyoruz…
Ama bu yeni olan bir şey değil.
2008’de çıkarmış oldukları 5510 sayılı yasayla emeklilerin zaten
emeklilikten pay almaları, milli gelirden pay almalarını engellediler,
emeklilerin ikramiyelerini ve emekli aylıklarını düşürdüler.
Yani emekliler üzerinde oynanan bu oyun yeni değil.
Fakat bu daha da gittikçe yoğunlaştı yani emeği, emekçiyi hiçe saydılar.
Bu da insanlığı yok etmek demektir.
Sonrası sadece hamaset!
Emekli, emeklesin dursun….
İkramiye ile verin milletin ağzına bir parmak bal…
Ancak unutulmasın emekliler artık yavaş yavaş isyana
hazırlanıyor ve Mart 2024 seçimini bekliyorlar.. Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
