Somun, Francala, Yufka, Kepekli, tam buğday, Pide, Lavaş, Nan, Çörek, vb.vb. hepsi ekmek türleri. Soframızda eksik olmayan Ekmek tüm dünyada insanların en temel besin kaynağı, Türk toplumunun da kutsal değerlerinden birisi ve sofralarımızın baş tacıdır. Türk Toplumunda ekmek nimettir. Ekmek insanlığın var olduğundan günümüze  insan oğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünüdür. Ülkemizde aynı zamanda alın terini, paylaşmayı, bereketi ifade eden ekmeğe her zaman derin bir saygı vardır. Ekmeğin bütün kutsallığına rağmen, ne yazık ki gerek dünyada gerekse ülkemizde en fazla israf edilen gıda ürününün de ekmek olduğu bir gerçektir. Üretilen ekmeğin önemli bir kısmı ne gıda olarak tüketilmeyip çöpe atılmakta ya da hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.  Milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlıktan hayatını kaybettiği bir dünyada ekmeğin çöpe atılması, israf edilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Halbuki biz yerde gördüğümüz ekmeği alıp öptükten sonra alnımıza koyan ve onu kurdun kuşun yiyebileceği, ayak altı olmayan bir yere yerleştiren, zengin yoksul ayrımı olmaksızın her sofranın baş tacı olan ekmeğin bereketine duyarlı bir toplumun mensupları olduğumuzu iddia ederiz ama ekmek israfı içinde pek fazla bir şey yaptığımız söylenemez. Hatta ekmek israfının tavan yaptığı ülkelerin başında gelmekteyiz.

Konunun uzmanları tarafından Ekmeğin bireysel olarak israf edilmemesi için;

• İhtiyaçtan fazla ekmek alınmamalı,

• Ekmek poşette saklanmalı,

• Uzun süreli saklama amaçlanıyorsa ekmeğin derin dondurucuda ve poşet içerisinde saklanmalı,

• Ekmek dilimlenerek tüketilmeli,

• Kuruyan ekmekler israf edilmemeli, içinde az miktarda su kaynayan tencerenin üzerine yerleştirilen süzgeç üstüne konularak tüketilmeli,

• Bayatlayan ekmekler galeta unu veya kurutulmuş ekmek içi şeklinde çeşitli yemek, pasta ve tatlı yapımında kullanılmalıdır.

  Toplu olarak ekmek tüketilen yerlerde ise;

• Toplu tüketim yerleri olan; hastane, yatılı okul, askeri birlik ve öğrenci yemekhanelerinde ‘ekmek israfı önleme planları’ oluşturulması ve hayata geçirilmesi,

• Üretimin talebe göre planlanması,

• Raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretilmesi,

• Ekmeklerin fırında veya satış yerinde uygun koşullarda saklanması,

• Toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenmiş veya küçük yuvarlak ekmek olarak verilmesi,

• Self servis tezgahlarında ekmeğin baş tarafta değil, yemeklerden sonra yer alması,

Toplu yemek tüketim yerlerinde, mönüye göre ekmek siparişi verilmesi, artan ekmeklerin daha sonraki günlerde kullanılmasını sağlayacak mönü düzenlemesi yapılması önerilmektedir.

Bir mahallemizde yaşlı amca haylaz oğluna beddua ediyormuş. “ Oğlum Ekmek bulama emi.” Diye.(Bence bir babanın oğluna yapabileceği en ağır beddua) Oğlan cevap veriyor. “ Ekmek bulamazsam pasta yirim Osman Çavuuuuşşş.”  Hafızam beni yanıltmıyorsa İngiltere Kraliçesine halk ekmek sıkıntısı çekiyor ne yapalım diye sormuşlarda oda bizim Osman Çavuşun oğlu gibi cevap vermiş. “ Pasta yesinler.” Bizim toplumumuzda bir dua vardır hepimiz biliriz. “ Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” Amin.

Değerli Anadolu Haber takipçileri, değerli  okurlarım.  Bu çok önemli bir konu. Lütfen hepimiz dikkat edelim. Osman çavuşun oğlu, İngiltere Kraliçesi gibi davranmayalım. Çevremizi uyaralım, çocuklarımızı bilgilendirelim. Yarın bir lokma ekmeğe muhtaç olmayacağımızın garantisi yok. Onun için bu günü iyi değerlendirelim.

Galın sağlıcakla.