Geçen günlerde Kütahya da, Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet
liderinin emeklilere seyyanen 7 bin TL zam yapılması çağrısına cevap verdi.
En düşük emekli maaşının 10 bin TL olmasının yeterli olmadığını
kabul eden Erdoğan, muhalefetin önerdiği zammın ise 11 trilyon liralık
bütçeye 1,4 trilyon lira yük getireceğini söyledi….
Erdoğan, seyyanen zam teklifine ilişkin,
“Onlar sadece istismar ve bozgunculuk peşinde koşuyor.
Onların ne ülke, ne millet ne de emeklilerimiz umurlarında” dedi…
Ve cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında;
“Biz şu ana kadar sığınmacılara 40 milyar doları aşkın destek verdik.
Şu anda harcamaya da devam ediyoruz.
Bu işe 40 milyar dolar harcayan Türkiye Evelallah
bir 40 milyar dolar daha harcar…”
Başka bir ifadesinde, sosyal medya aracılığıyla;
Suriyelilere 1 000 000 bedava konut yapacak paramız olduğunu,
Somali’ye 40 000 000 000 TL, hibe edecek paramız var..,
Şu anda Emeklilere 7 000 tl seyyanen zam verilmesi bütçeye
nasıl yük getirirmiş öğrenmiş bulunduk..
Ya vatandaşlar daha ne istiyor ve zorluyor ki, hükümet bütün imkânları
zorlayarak bayram ikramiyelerini % 50 artırarak 3 bin liraya çıkarmadı mı?
Vicdansız emekliler, daha ne istiyorsunuz bütçeye yük olduğunuzun
farkında değil misiniz?!
Demek ki neymiş efendim söz konusu Suriyeli veya mültecilerse,
harcanan ya da harcanacak paranın haddi hesabı yok, emeklilerse
bütçeye yük getiriyorlar, yük oluyorlar!, vay ülkem vay, vay emeklim vay..
Ve..
Çalışanlar ve emekliler dâhil bütün vatandaşlarımız, yaşantımızda,
dikkat ediyorum da, özellikle sosyal medyada herkes doğal gaz ve
elektrik zamlarından çok yakınıyoruz…
Sosyal medyada en çok konuşulan konuların başında akaryakıt,
elektrik, doğalgaz, gıda maddelerine gelen zamlar hiç dillerden düşmüyor..
Kime sorsan dertli, dar gelirliler kara kara düşünüyorlar..
Özellikle zamlara her kesimde homurdanmalar, sızlanmalar yükseliyor.
Sadece asgari ücretliler değil patronlar da gelen zamlardan şikâyetçi.
Doğal gaz ve elektrik artık hayatımızın her alanına girmiş,
kullansan bir türlü, kullanmasan olmuyor.
Üstelik bu ikisine yapılan zamların yeni zamlara yol açacağı endişesi
yaygın ve getirisi de öyle olacak…
Sadece zamlar değil, yeni vergiler çok kişinin keyfini kaçırmış durumda…
İşte tam burada yazmazsam olmaz, çok bilindik sevdiğim bir hikâye;
Zamanın birinde Padişahlardan biri, yeni vergiler koyduğunda ya da
mevcut vergileri artırdığında, sadrazama;
– Git bakalım, halkın arasında bir dolaş.
-Vergilere alışmışlar mı?
Dermiş.
Sadrazam da, halkın arasında dolaştıktan sona padişaha;
– Padişahım, halkın suratı biraz asık, canı da sıkılmış
durumda ama işlerine devam ediyorlar…
Dediğinde padişah da şu şekilde yorum yaparmış.
– Tamam, demek ki sorun yok.
-Alışırlar alışırlar…
Bir süre sonra yine vergiler artırıldığında, padişahın talimatı üzerine
sadrazam halkın arasında dolaşır ve izlenimlerini aktarırmış;
– Padişahım, bu kez suratları çok asık.
-Merhaba desen, yüzüne dik dik bakıyorlar.
– Sonraki her an kavga edecek gibiler.
-Suratlarından düşen bin parça.
– Neredeyse ağlayacak gibiler…
-Galiba bu kez vergileri çok artırdık.
Padişah;
– Yok yok.
-Merak etme sen.
-Önemli bir şey gözükmüyor.
Alışırlar, alışırlar…
Bu böyle devam etmiş gitmiş.
Günlerden bir gün, yine yeni vergiler getirildiğinde,
sadrazam halkın arasına karışmış, dolaşıp geldiğinde şaşkın bir vaziyetteymiş.
– Padişahım hiç sormayın.
-Bu kez kafam karmakarışık…
-Çünkü hiçbir şey anlamadım.
-Herkes çok neşeli, gülüyor hatta sokaklarda dans ediyorlar, oynuyorlar…
-‘Aman’ demiş padişah.
– Eğer halk dans etmeye ve oynamaya başladıysa, demek ki durum çok kötü.
-Hiçbir şeyi umursamıyorlar demektir.
-Galiba vergileri çok artırdık.
-Hemen vergileri indirelim.
-Yoksa perişan oluruz…’’
Hikâye bu kadar, son zamlardan sonra yine ağlamaya devam mı ?
Yoksa gülüp oynama zamanı geldi de geçiyor mu?
Ey sevgili kardeşlerim ve de emekliler…!,
Daha çok kızarız, kükreriz, kırıp, dökeriz,,
Gülmeye ve dans etmeye daha çok var ve hülasa,
daha karnımızda ve sırtımızda daha çok yer var…
Hele hele şu Mart 2024 seçimleri bir bitsin hele, asıl ondan sonra
gülecek miyiz, ağlayacak mıyız ve bu günleri çok mu arayacağız!
Hep beraber yaşayacağız ve göreceğiz!.. Vesselam
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
