26.01.2019. Danyalın oğlu, Sedat hocanın aramızdan ayrılışının tarihi. Hocanın cenazesinin Camiye getirilişinde Yeğeni Alper GÜRSES’in “ Amca. O kadar çok yer gezdin ki, o kadar çok yola gittin ki, bu gün bizi mahvettin, dönüşü olmayan yola çıkıyosun. Oldu mu şimdi. Bu son yolun dönüşü yok ne yazık ki. Mekanın cennet olsun”
Diyerek sitem ettiği Sedat hoca aramızdan 5 yıl önce ayrılmış. Geriye dönüp bakınca daha dün gibi ama 5 yıl.
Çok güzel yaşadı Sedat hoca. Çok renkli yaşadı. Kırşehirin unutulmaz, unutulmayacak kişilerinin arasına ismini yazdırdı. Kırşehir Halk Oyunları ve Halk Müziğine Mühür vurdu Ramazan KARLI ile birlikte. Ramazan abi karşılamıştır Sedat hocayı. Şimdi onun yanında birliktelerdir umarım. Artık ne yaparlarsa. Bugün gerek Kırşehir’de, gerekse Kırşehir dışında her kim Kırşehir Yöresi kaşık oyunları oynuyorsa, oynatıyorsa, öğretiyorsa, çalıp-çığırıyorsa bilinki mutlaka ama mutlaka dolaylı yada doğrudan Sedat abinin emeği vardır. Halk oyunlarının yanında diğer bir çok sosyal-kültürel faaliyet ve etkinlikte hep önde olanlardan oldu. Hocalık yaptı, rehberlik yaptı, liderlik yaptı. Yaptı da yaptı.
Bende de çok büyük emekleri var. Kırşehir’de bir çok ilklere birlikte imza attık. O Kırşehir’in ilk İl İzci Kurulu başkanı idi, bende Sekreteri. O Kırşehir’in ilk Halk Oyunları Yarışmaları Jüri Üyesi idi, bende ardından ikinci. Kırşehir’de İlk defa 10 günlük Küçük İzci Kampını Çuğun gölü kenarında birlikte yaptık. O Kamp sorumlusu, ben kamp müdürü. Ahilik haftası etkinlikleri, konserler, yarışmalar, 1. Muharrem Ertaş ve Kırşehir Halk Ozanları Anma günü gibi bir çok etkinlik. Ben ve benim gibi onunla birlikte olan herkesin günlerce anlatılsa bitirilemeyecek anıları vardır.
Birçoğunuz duymuşsunuzdur. Kırşehir’de bir fıkra anlatılır yıllardır. Fıkranın kahramanı, ana kaynağı da bizim ustalardan rahmetli, namı diğer KABADAYI. Kabadayının oğlu vardı yaşıyor mu bilmiyorum. Neşet ismini de Neşet ERTAŞ’dan almış sanırım. Neşet az biraz davul çalardı, çoğunlukla oynardı. Yani Köçek’ti. Ama pek yetenekli değildi.
Kabadayının oğlu sanat öğrenmeye, Davul, Zurna, Saz, Keman çalmaya meyilli değil. Babasının sanatına hiç bakmaz, düğünlere gitmez boş boş gezer. Rahmetli Kabadayı bir gün kızar ve oğluna derki. “ Zenatine hor bakma. Bu zenati öğren. Eğer öğrenmezsen seni Gale mektebine gönderirim, Öğretmen yaparım. Danyalın oğlu gibi köy köy süründürürüm.” Özü bu.
Gelelim diğer kahramanlara. “Gale mektebi”. O zamanlar Kırşehir’de iki tane Ortaokul var. Kale Ortaokulu ve Cacabey Ortaokulu. Kale Ortaokulu Bağbaşına yakın ve o bölgenin tüm öğrencileri orada okurlar. Benim gibi. Fıkranın asıl Kahramanı DANYALIN OĞLU. (Danyal babasının adı. Lakabı ordan gelir) Danyalın oğlu Sedat GÜRSES.
Anam rahmetli hocaya kızardı zaman zaman. O zamanlarda o kadar çok etkinlik düzenlerdik ki, o kadar çok düğün-derneğe giderdik ki çoğu zaman eve gelemezdik. Böylesi günlerde denk geldiğinde anam Sedat abiye “ Sedaat Sedaat, benim oğlanı da köçek yaptın, bu s.. nın seri sebebi sendin. Bi dene eve barka gelmiyo.” Derdi. Çok da severdi hocayı. Anamda karşılamıştır. Mezarına da yakın. Zaten hocayı defnettikten sonra Anama gittim. Sedat hoca da geldi kendiniz halleşin dedim.
Dedim ya. Çok güzel, çok renkli yaşadı, belki Türkiye’de gitmediği il kalmamıştır. Bunlara ilaveten Yurt dışında da memleketi temsil etti.
Mekanın cennet olsun Danyalın Oğlu. Tekrar Rahmet diliyorum. Ailesi başta olmak üzere tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
Galın sağlıcakla.
