Bu gelen fırtına,!

      Güneyimizde, Kuzey Irak Metina. Zap ve Avaşin bölgelerinde,

terör örgütlerini ve PKK yi silme ‘Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım’’

hareketleri devam ediyor.
Bu hareketler, diğerlerine hiç benzemiyor ve uzun sürecek bu savaş .
Bu savaş yalnız terör örgütleriyle yapılan savaş değil, arkalarında

destekçileri ABD, AB, İngiliz ve İsrail unsurlarıyla yapılan bir savaş…

      Taraflar ve bazen sadece formalite gereği masada.

İngilizler, Türkler ile savaştı.
Maliyetini biliyorlar !..

Almanlar, Türkleri biliyor. aynı cephede yan yana idiler.

      İmkânsız olanı başarma konusunda

Türklerin gücüne mükerreren şahit oldular.

      Ruslar Türkleri en iyi bilenlerden….

      Türker’le karşı karşıya gelirlerse Rusya coğrafyasının ateş

topuna döneceğini en iyi onlar biliyor.

      Ve ABD.
O henüz Türklerle savaşmanın ne demek olduğunu bilmiyor.
Öğrenecek !..

      Ya İsrail ?!..

Yahudiler, her Hıristiyan katliamından sonra yüz yıllardır sığındıkları

Türklere ihanet ediyorlar.
Hem de Hıristiyanların desteği ile.
Engizisyonda derilerini yüzen, Fırınlarda topluca yakan bir

medeniyetle ittifak ederek, atalarında ekmek hakkı, su hakkı, can

borcu olan Türklerin yurdunu tehdit ediyorlar.

      Onlara güvenerek.
Onların ordularını kışkırtarak.

      Sanki Hz. Musa’yı unutan, unutturan “Samir’lere” dönüşmüş

durumda İsrail’i yönetenler.
ABD’ye çok güveniyorlar.

      Suriye ve Irakta düşündüklerini başardılar ya !..

Türkiye’yi de halledeceklerini düşünüyorlar !..
Yazık!..
Binlerce yıldır Türklerden gördükleri merhamete karşı nankörlük ve

ihanetin ilahi bedelini Yahudiler, 3.cü sürgünle ödeyebileceklerini hiç

akıllarına getirmiyorlar ve düşünmüyorlar.
Halbuki içlerinde “ikinci vaktin ikinci ceza gününün yaklaştığını bilen”

 hahamları var.

      Onları da dinlemiyorlar demek ki !..

      Firavunun gücünün yanında zayıf, sefil ve köle Yahudi milletinin gücü ne idi ki?
Firavunu nasıl yendiklerini, nasıl da unuttular?
Firavunu unutup, ABD’yi yenilmez sanıyorlar.
İçlerinde ki, “buzağı” sihirbazı “Samir’lere” inanıyorlar !..
Görecekler !..
Arap’la, Fars’la Türk’ün farkını!..

      En çok neye güveniyorlar bunlar biliyor musunuz?
Silahlarına, paralarına, teknolojilerine değil !..

      İçimizde ki işbirlikçilerine, saçtıkları fitne tohumlarına,

kışkırttıkları hain bölücü hainlerine !..

Ama unutuyorlar !..

      Türk, cephe savaşına girdiğinde en çok “kelleyi” cephede değil, cephe gerisinde ki

 işbirlikçi hainlerden alır !..

      Bakın bakalım İstiklâl harbinin envanterine.

      Kaç Yunan ölüsüne karşılık, cephe gerisinde kaç hain, kaç işbirlikçi, kaç isyancı

 leşini gömmüş bu millet ?!..

      Allah’ı unutanı, “Allah güçlü kuvvetli kullarını birincisinde olduğu gibi ikinci

ceza günü geldiğinde, göndererek evlerini başlarına yıktırır”.

      Dünya tarihini değiştiren, “Allah’a” isyan eden imparatorlukların gömüldüğü

bu topraklara, ey “Samir’lere” uyup gelen “Coni” !..

      Gelişiniz VIP olabilir.

Fakat en şanslı olanlarınız “kargo” olarak oda belki dönebilecek !..
Çoğunuzu yutmak için yüz yıldır vahşice azgınlaştırdınız ve kanattığınız,

zulmünüzle boğulan bu topraklar sizleri yutmak için sabırsızlanıyor.

      Sakın, yaklaşan büyük hesaplaşmaya iktidar muhalefet

tartışmalarının cephesinden bakmayın.

      Bu gelen fırtına, layık olmayan ve gereğini yapmayan “iktidarı da”,

 “muhalefeti de” silip süpürecek bir güce sahip olacak !..

Ve Anadolu dünya tarihinde Türk Milleti ile yeni bir sayfa açacaktır !..

      Görün bakın !..

      Son Türk Devleti’ni köşeye sıkıştırmak, tarihten silmek denemesinde bulunanlara

karşı güçlü bir mücadele veriyoruz.

      Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarında olduğu gibi; bugün de genci, yaşlısı;

kadını, erkeği ile; Milletçe; başımızı eğdirtmeyecek, vatanımızı çiğnettirmeyecek,

ezanlarımızı dindirtmeyecek, bayrağımızı gönderden indirtmeyeceğiz.

      Milletimizin kanıyla sulayarak elde ettiği vatan aşkı, kanının rengiyle boyadığı

al bayrak aşkı, kulaklarında 5 vakit çınlayan ezan aşkı kıyamete kadar sönmeyecektir.

      Çünkü bu aşkın ateşini ancak şehadet şerbeti soğutabilir.

Bu makamı elde etmek, bu mertebeye ulaşabilmek için gereken sarsılmaz

iman da milletimizde mevcuttur.

      Bu asil milletin evlatlarından oluşan Peygamber Ocağı’ndaki Mehmetçiklerimiz

her zaman mağdurun, mazlumun yanında yer almış, zalimin, caninin,

katilin karşısında durmuştur.

      Korkmak, mahzunlaşmak, gevşemek, geri adım atmak kitabımızda yoktur.

Milletçe birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde hareket ettikçe, birbirimize sımsıkı

kenetlendikçe kaybetmemiz söz konusu değildir. İnanıyoruz ki; hainler, zalimler,

caniler kaybedecek, kazdıkları kuyuya kendileri düşecek, zafer; inananların,

inançla sefere çıkanların olacaktır.

      Devletimizin ve Kahraman Ordumuz sonuna kadar yanındayız.

      Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…

      Ramazan Yazar

      Emekli Teknik Öğretmen

                     ALLAH ORDUMUZUN YAR VE YARDIMCISI OLSUN. İnşallah..