Koltuk sahibi olmak çok önemli…!
Bu seçimlerde Kaman da en büyük çekişme belediye meclis
üyeleri sıralamasında olacaktır.
Nedeni, seçimin bir tarafı Cumhur ittifakı, burada meclis
üyesi dağıtımında bir sıkıntı olmayacak neden, belediye başkan
adayı AK partiden ise başkan yardımcısı MHP den olacaktır.
Meclis üyeleri ise fermuar sistemi denilen bir sistemle paylaşılacaktır.
Yani cumhur ittifakının bu konularda işleri genel olarak rahat..
CHP belediye başkanı adayı ise işte burada biraz duracağız..
Burada da büyük pazarlıklar dönecektir nedeni mevcut başkan adayı
geçmiş dönemlerde 2 dönem MHP den Kaman belediye
Başkanlığını yaptığını herkes biliyor…
Bu seçimlerde CHP başkan adayı geçmişte kendisini başkanlığa
götürecek MHP lilerin oylarına büyük oranda ihtiyacı vardır!..
Neden çünkü karşısında AK parti ve MHP nin birlikte
hareket edeceği bir ittifak olacaktır.
CHP belediye başkan adayı iyi biliyor ki, MHP den
oy gelmezse kendi seçilmesi tehlikeye girecektir.
Adayları şunun özelliği şu, şunun artıları eksileri
şu diye yorum yapmayacağım.
Kaman halkı herkesi çok iyi biliyor..
Bu kısa açıklamalarımdan sonra, CHP kanadı ne yapacak.
CHP adayının seçimi alması için mutlaka MHP seçmeninin oylarına ihtiyacı var, bu da belediye meclis üyeliğinden geçecek bir konu.
Eskiden adayların kim olduğuna bakınca, sağcı, solcu, milliyetçi,
muhafazakâr, sosyal demokrat vb diyebiliyordunuz.
Şimdi öyle bir şey deme şansınız yok..
Buna falan …..izler falancayla…. karıştı denirdi, şimdi denmiyor!.
CHP de de duyumlarımız, yapılan pazarlıklar sonucunda listenin
Üst sıralardan iki ve kontenjandan iki kişi olmak üzere MHP nin içerisinden en az dört kişiye belediye meclis listesinde yer verilecekmiş..
Nedeni MHP den ne kadar oy koparılırsa karşı ittifak zaafa uğramış olacak..
Yine CHP de başkan yardımcılığı için birçok isim gündemde, belirli isimler sıralanıyor, bu ara pusuda bekleyen ben yılların demokratıyım diyenler hariç..
Yani özet olarak CHP de meclis üyelikleri ve başkan yardımcılığı
konusu Cumhur İttifakına göre biraz karışık..
İki gurupta da meclis üyeleri için bu buraya layıktır, bu işi yapar diye bir şey söz konusu değil halbuki önümüzdeki yazılarımda paylaşacağım, meclis üyesi
seçilebilmesi için ne gibi kriterlerin olması gerekir göreceğiz.
Şu anda tek bir kriter var hangi meclis üyesi ne kadar oy getirir
hesapları geri kalan başkan adaylarına göre hikaye…
Yani hangi guruba bakarsanız bakın MHP oyları kime dönecek, milliyetçiliği içlerine sindiremeyen Ak parti gurubuna mı, yıllardır fikir tartışması yaptıkları guruba mı?
Hep beraber yaşayıp göreceğiz, yani bu seçimlerde Kamanda seçime yön verecek, milliyetçi gurubun ağırlığı önem taşıyacak..
İşte böyle;
Birazda mizansen olsun, ciddiyetle karışık yazıyorum;
– Belediye başkanı olmak istiyorum!
– Olunuz efendim..
– Peki, neden olmak istiyorsunuz?
– Halkıma, memlekete hizmet etmek istiyorum?
– Projelerim var…
– Allah, Allah!
– Eğitiminiz?
– Efendim duymadım!..
– Liyakat…
– Efendim bilmem hangi hoca efendiden referansım var!.
İşte siyasetin geldiği son nokta.
Belediye başkan aday adaylığı gerçeği.
Şunu gördüm.
Belediye meclislerince onaylanan, stratejik planlarını,
performans programlarını ve bütçelerini bilirim.
Başarılı belediye başkanlarının kimlerdir bilirim.
Belediye meclis üyelerinin çaplarını, kapasitelerini bilirim.
Performanslarını bilirim.
İyi de nereye varmak istiyorsunuz diye sorabilirsiniz?
Belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini yakından takip ederim.
Bu ucube sistemle, belediyecilik yapmak çok zor!…
Belediye başkanlığına popülist olarak hiçbir bilgisi
olmayanların seçilmesi halinde o kent hapı yutmuş demektir..
Peki, meclis üyelerinin halini hiç sormayın.
Dönem sonunda şu hiçbir işe yaramadıkları gerçeğini görürler.
Aydan aya, gündem gereği toplanırlar.
Hiçbir ödenekleri ve sosyal güvenlik hakları yoktur.
Muhtarların birçok hakları Meclis üyelerinde yoktur.
Fakat sorumlulukları o kadar fazladır ki, başkanların yükünü çekerler.
Aldıkları kararların hesabını halka verirler.
Hatta kararlarından dolayı yargılanırlar.
Görevleri ise, ellerini kaldırıp, indirmek.
Protokolde bile yerleri yoktur.
Atanmış memurlar bile onların önlerinde yer alırlar.
Demokrasimizin kapasitesi böyle.
Yerel seçimler çok önemli..
Adaylık kriterleri pek dikkate alınmaz.
Siyasi partilerin aday tespit süreçlerinde birbirlerinden farklı olabilir.
Mukayese ettiğimizde, partilerin hiçbir farkı yok.
Genel merkezler internet üzerinden bilgilendirme yapıyorlar..
İlk hedefleri ise adaylardan başvuru parası almak…
Paran yoksa belediye meclis üyeliklerine bile aday olamazsın.
-Durumun iyi.
Parayı yatırarak başvurunu yaptın…
-Listeye girersen ne ala..
Giremezsen saydırırsın.
-Biliyorum!..
İşte böyle…
Bilmiyor musunuz?
*Meclis Üyeliği seçilmeden önce gönüllüğe, seçildikten
sonra hukuki esaslara dayanan bir kamu hizmetidir.
*Belediye meclis üyeleri görev yaptıkları il ve ilçelerde
vatandaşın hayatına etki edecek kararların alınmasını sağlayabilirler.
*Bulundukları ilin veya ilçenin kaderini belirleyebilirler.
*Belediye meclis üyeleri görev yaptıkları bölgedeki
sorunlarla ve projelerle ilgilenir.
*Kamuoyuna karşı sorumludur.
*Bu sorumluluk bilinciyle görev ve yetki sınırları içinde ilçe sakinlerinin hayat kalitesini yükseltmek için çalışır.
*Belediyenin her türlü faaliyetinde, kamu menfaatini göz önünde tutarak icrasında yer alır.
*Belediye meclisleri Belediyenin karar alma organıdır
ve Belediye meclis üyesi olarak seçilen kişiler meclis
tarafından yapılan her işte pay sahibidir.
*Her yerel seçim öncesi olduğu gibi Belediye Meclis
üyesi adaylığı da oldukça revaçta oluyor.
*Bu popüler durum birçok farklı sebebe dayanabiliyor.
*Tabii ki bunların içinde en ulvisi ve olması gereken
idealist bir yaklaşımla bu yola çıkmaktır.
*Maalesef ülkemizdeki geri kalmışlığın ve çürümüşlüğün bir getirisi olarak Belediye Meclis Üyeliği bir menfaat kapısı olarak da görülebiliyor ve de algılanabiliyor.
*Bu çürük ve hastalıklı sistemin oluşmasının sebebi ise Ülke insanın kalitesindeki düşüş ve bu kalitesizliğe pirim veren o Ülkenin yöneticileri ile halkıdır.
*Özellikle, belli sektörler, belediye hizmetleriyle direkt olarak ilişkili olduğu için bu sektörlerin belediye meclisindeki temsilcilerini zan altına sokuyor.
*Bu durumda Belediye Meclis Üyeliği’nin kamuoyundaki algısını ciddi anlamda olumsuzlaştırıyor.
*Bu olumsuzluğu yok etmekte birinci dereceden Belediye’deki yürütmenin başı, Başkanı’na düşmektedir.
*Bu üzücü algı ülkemizin gelecek nesilleri için yok edilmelidir.
*Bu algının panzehri şeffaf belediyecilik, halka açıklık,
istişare, kişi ve gurupların değil, toplum ve toplumun çıkarlarıdır.
*Seçildiği illerdeki ilçe belediye meclis üyeleri, kendi
belediyelerinin en büyük karar organıdır.
*Aldıkları oy oranına göre, İlçe belediye meclis üyeleri oluşturur.
Bu meclis üyelerini, Anayasa Mahkemesi üyeleri gibi düşünün…
*Meclis üyeleri, belediyenin bütçesini belirler,
ilçenin imar planını onaylar, ulaşım koordinasyonunu sağlar.
* Ayrıca, belediyeye ait şirketler kurulması ve kapatılmasına ‘imar, ulaşım gibi karar verir.
*Bütçeyi yaptıktan sonra en büyük yetkileri bütçe dışında ayrıca
karar alarak belediye başkanına borçlanma yetkisi de vermektir.
*Meclis üyeleri, başkana bu yetkiyi verirken denetlemelidir.
*Paranın neye ve nereye harcanacağını bilerek borçlanma yetkisini vermelidirler.
*Para, başka bir yerde harcanmamalı, komisyonlardan çıkarken bunu açıkça mecliste de onaylamalıdırlar.
*Kısacası, para ve imarla ilgili her şey belediye meclis üyelerinin
oluşturduğu komisyonlardan geçer.(Bazı yetkiler Ankara da olsa bile)
*Belediye meclis üyeleri de onaylar.
Şayet, bir belediye borç batağında yüzüyorsa belediye başkanı kadar belediye meclis üyeleri de suçludur.
Duyduk, duymadık demeyin!.. Vesselam…
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın… …
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
