Bir yılı aşkın bir süredir yaşanan salgın ortamının ve buna karşın verilen mücadelenin her noktada meydana getirdiği olumsuz etkilerin, tarım ve hayvancılık alanına da ciddi yansımaları olmuştur. Geçimini tarım ve hayvancılık ile elde eden çok sayıda çiftçinin ve üreticinin yer aldığı düşünüldüğünde bu sürecin ağır faturaları ile karşı karşıya kaldıkları da bir gerçektir.

Yerel üretimin önemi büyüktür. Dolayısıyla çiftçilerin, tarım ve hayvancılıkla uğraşan yerli üreticilerin desteklenmesi gerektiği defaatle belirttiğimiz ve vurguladığımız bir konudur. Devletin üretimin kalitesi, sürekliliği ve verimliliği için çiftçiyi tüm yönleriyle desteklemesi, teşviklerle, borçlarına ilişkin yapılanmalarla üreticiye katkılar sunması mühim bir konudur.

Bitki çeşitliliği yüksek, verimli topraklara sahip ve binbir çeşit endemik bitkinin bir arada yetiştiği bu ülkede tarım ithalatından söz etmek bile yanlış olur. Türkiye bu konuda değil ithalat, kendi vatandaşına ve dışarıya fazlasıyla yetecek üretimi yaparak ancak ve ancak ihracatı yüksek bir ülke konumunda olabilecek iken yanlış uygulanan tarım politikaları ile hem kendi vatandaşını hem de kendi çiftçisini zor durumda bırakıp mağdur etmektedir.

Bu toplumda yaşayan tüm kesimlerin mutlak sorumluluğu olan tarım konusu, hiçbir şekilde şahsileştirilecek ve üzerinden politika üretilecek bir mesele değildir ve küresel iklim değişiklikleri de göz önünde bulundurulduğunda son süreçte dünyada insanlığın neredeyse kıtlık yaşayacak noktaya gelebileceği konuları gündemde yer alırken kişisel çıkarlardan arındırılması, ortak bir akıl ile hareket edilmesi gereken hayati bir durumu oluşturmaktadır.

Bu düşüncelerle; kan ağlayan ve can çekişen tarım sektörünün emekçileri çiftçilere, tarım ve hayvancılığın tüm üreticilerine yüksek katkılar, destekler verilerek verimliliğin ve ata topraklarımızın kıymetini bilerek geliştirilecek çıkarsız politikaların yürütüleceği bilincin yeniden oluşması umuduyla tüm üreticilerin “Çiftçiler Gününü” kutluyorum.

Metin İLHAN

CHP Kırşehir Milletvekili