‪1 Mayıs, evrensel kanaat çerçevesinde emek mücadelesinde dayanışmanın ortaya koyulduğu insan emeğinin büyük bir değer sayıldığı birlik ve beraberlik günüdür.‬

Bir yılı aşkın bir süredir dünyada ve Türkiye’de salgına karşı verilen mücadelede kontrollü ve tedbirli bir şekilde yol almaya çalışılsa da yaşamı olumsuz etkileyen ve hali hazırda kötü giden ekonomik gidişata daha da negatif yansımaları olan durumlar katlanarak eklenmekte ve olağanüstü bir dönemden geçilmektedir.

Kalkınma ve gelişim söz konusu olduğunda; ülkeyi ileriye götürecek unsurların başında her alanda yapılacak olan üretimler ve en önemlisi de bu üretimlerin gerçekleşmesinde emeğin, alın terinin ortaya koyuluyor olması yer alır.

Bu doğrultuda ele alındığında; pandemi süreci de göz ardı edilmeksizin her ülkenin kendi halkı için önceliği ve temel ihtiyacı olan gıda üretiminin arttırılması, üreticinin her anlamda desteklenmesi ve yerli üretimin ne denli önemli olduğunun farkında ve bilincinde olunması gerekir. Dolayısıyla yerli üreticinin kaliteli ve verimli üretim yapabilmesinde, devlet desteklerinin payı büyüktür.

Bir toplumun birincil, temel ihtiyaçları arasında sağlık, eğitim ve beslenme yer almaktadır. Yaşanılan toplum içinde vatandaşın bu ihtiyaçlara erişimini sağlayacak olan devlettir ve her devletin de vatandaşı için bu konudaki yükümlülükleri yüksektir. Bu da bir ülkede, sosyal refah düzeyi yüksek bir toplum oluşturulması durumunu ortaya koymaktadır.

Diğer taraftan ele alınması gereken başka bir öncelik ise, gıda kadar sağlığın da bir ülke için öneminin büyük olduğudur. Sağlıklı bir toplum ve gelecek nesiller adına, sağlık alanındaki ilerleme ve gelişmeler de hayati bir önem taşımaktadır. Dolayısıyla bu alana katkılar sunan sağlık emekçilerinin de toplumun sağlığı adına ortaya koyduğu icraatların değeri yüksektir. Bugün pandemi ortamının yarattıklarıyla da bunu görmekte ve yaşamaktayız. Gece gündüz demeden toplumun sağlığı için tüm sağlık emekçilerinin ve bugün yaşananlar çerçevesinde aslında birçok alanda ve sektörde çalışan işçilerin, emekçilerin özveriyle büyük bir çaba sarfettiğine yakınen şahit olmaktayız.

Tüm bunlardan yola çıkılacak olursa, evrensel olarak değerlendirildiğinde görevini layıkıyla yapan, sorumluluklarını bilen ve uygulayan, emek veren herkesin eşit haklara sahip olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla insanların yaşamlarını sürdürdükleri toplumda güven duydukları ve üyesi bulundukları sendikalar veya bir takım sivil toplum kuruluşları tarafından ve yaşadıkları ülkede devlet tarafından samimi olarak haklarının korunuyor olmasını bilmeleri de en tabii haklarıdır.

Sosyal ve hukuk devleti olmak; eşitlik, adalet ve demokrasi ilkeleri ile hareket etmek ve insan haklarını esas alarak sosyal refahı güçlendirmek demektir. İşçilerin sosyal güvenceleri sağlanmalı, emek hırsızlığının, emek sömürüsünün ya da bu şekilde ortamların yaratılmak istenilmesinin önüne geçilmeli ve engeller koyulmalıdır.

Buradan hareketle, hayatları pahasına salgınla mücadelede en önemli role sahip olan başta sağlık emekçileri olmak üzere tüm işçi ve emekçilere gösterdikleri çaba ve mücadele dolayısıyla teşekkür ediyor, emeğin her alanda en yüce değer sayılacağına duyduğum inançla dünyadaki tüm emekçilerin “Emek ve Dayanışma Günü” olan “‪1 Mayıs‬ İşçi Bayramı”nı kutluyorum.

Metin İLHAN
CHP Kırşehir Milletvekili