YAPTIĞI BASIN TOPLANTISIYLA ADAYLIĞINI AÇIKLAYAN MUSTAFA KILIÇ OYLARINIZA TALİBİM DEDİ VE EKLEDİ;

Öyle bir gün ve öyle bir tarihte aday adaylığımı açıklıyorum ki, bir yanda 18 Mart Çanakkale zaferi, diğer yanda daha depremden dolayı acılarımızın bitip dinmediği bir aydayız.
Depremzede vatandaşlarımızı anmadan geçemeyeceğim.
Öncelikle, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize de Allah’tan acil şifalar diliyorum.
Daha acılarımız taze iken, depremzelerimizin ihtiyaçlarını daha giderememişken, hemen depremin sonrasında böyle bir şekilde aday adaylığımı açıklamak benim de istemediğim birşey.
Gönül isterdi ki, hayatın ve ülkenin normalleştiği bir günde seçime gidelim.
Ama yapılacak bu seçim de vatandaşlarımızın kronikleşmiş, kötüleşmiş, ağırlaştırılmış bu hayat şartlarında, sorunlarına çözüm üretmek için, seçimi de yapmak ve acil çözüm üretmek zorunda olduğumuzu bilinmesini isterim. Tabidir ki , aday adaylığımız sonrasında, aday olmak ve milletvekili olarak seçilebilmektir.
Seçildikten sonra da, ilk önceliğim, evsiz, yurtsuz depremzede vatandaşlarımızın barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda ve bu illerimizde hayatı normale dönderebilmek adına hızla çalışmaya başlayacağımızında bilinmesini isterim.
Sonraki aşamada, deprem ülkesi olan Türkiye’de, deprem kültürünü oluşturmak için, vatandaşlarımızın depremin bir kader olmadığını ve depremin alınması gereken tedbirlerle yol açabileceği büyük tehlikeyi, en az zayiyatla atlabilmenin yolu olan kanunları hazırlayıp meclise sunmak olacaktır. İnsanlarımızın ölümüne yol açan kişi ve kurumlarla birlikte, imar affı sorumlularınında hesap vermeleri noktasında çalışmalar yürüteceğimin bilinmesini isterim.
Daha önce 250 bin dolara, şimdi de 400 dolara vatandaşlık vererek, hem de vatandaşlık kanununa aykırı bir şekilde 400 bin dolar veren bir yabancının tüm aile fertlerini de kapsayacak şekilde vatandaslık vererek, yarın 10 milyon Çinli, İsrailli, Yunanlı vs. gibi herhangi bir millete, dedelerimizin savaşarak,kan dökerek yurt yaptığımız bu toprakları savaşmadan bir kağıt ( emtia, para)karşılığında yurdumuzu teslim eden bir zihniyetin, ayrıca kendi ülkesini ve ailesini korumaktan kaçarak, Türkiye’ye gelen Suriyelileri ve ABD’nin paralı askeri olan Afganlıları Türkiye’ye getirerek birde bunlara oy ve seçim kazanmak uğruna vatandaşlık vererek, mandacı zihniyete sahip olanlara karşı, ülkenin milli kaynaklarını soyanlara karşı, ülkenin milli menfeatlerini hiçe sayarak rant uğruna ihaleleri 5’li çeteye verenlere karşı, öğretmenimin, öğrencimin, dayak yiyen doktorumun, intihar eden polisimin hakkı için, az para çok emek deyip işçimin ve memurumun emeğini sömürenlere karşı, asgari ücretlim için, üniversitesini dereceyle bitirmiş ama torpili olmadığı için işe giremeyen genç işsizim için, emekli olmuş ama her gün evine bir ekmek daha fazla götürebilmek için mezarda emekliliğe muhtaç edilmiş emeklim için, soyulan, darp edilen, dövülen, hor görülen, ezilen, haksızlığa ugrayıp adalet arayan vatandaşımın hakkını savunup yanında olabilmek için, doğamız, yeşilimiz, temiz suyumuz için, hibrit değil yerli tohum ile üretim için, tekrar köye dönüş ve tarım ve hayvancılığımızı tekrar canlandırabilmek için, yurtdışına kaçırılan altın ve dövüzimizi geri getirebilmek için aday oluyorum.
Kırşehir’liyim, Ahi Evran’nın, Şeyh Edabalı’nın, Taptuk Emre’nin, Yunus Emre’nin, Hacı Bektaşi Veli’nin,Aşık Paşa’nın, Ahmedi Gülsehrinin torunuyum.
Ozanların piri Muharrem Ertaş’ın, Çekiç Ali’nin, Neşet Ertaş’ın hemşehrisi ve sevdalısıyım.
Kepezli ,gazi Osman oğlu Hasan’ın torunu, Kepezlioglu Alaettin’in oğluyum.
Türk’ler’in BEYDİLLİ boyundan Karakurt Türkmen aşiretinden, Kırşehir’e ahdi vefa borcu olan Kırsehir’in Dinekbağında doğup büyüyen, Kırsehir’in öz evladıyım.
Bir gün, ama bir gün, yalancı, hırsız, beceriksiz ve liyakatsız siyasetçilerden Kırşehir’imizi kurtaracağım iddiasıyla, Kırşehir’i dünyanın sayılı şehirleri arasında yer aldıracağım hayaliyle yaşamış birisiyim.
Emekli olduktan sonra , memleketime hizmet etmek için Kırşehir’e yerleştim.
2 yıldır da , Zafer Partisi Kırşehir İl Başkanı olarak görev yaptım.
Emekli bir akademisyenim ve spor bilimciyim. 76 kez milli takım antrenörü ve yönetici olarak milli oldum.
Dünyanın yarısına yakınını gezdim, dolaştım. Son 40 yıldır, Kırşehir’e hizmet ettiğini söyleyen geçmiş siyasetçilerimizin bir kaçı hariç, diğerleri bırakın hizmeti, gün doldurup hizmet etmeden gün geçirmişlerdir. Ramazan Mirzaoğlu gibi, Mehmet Ali Altın gibi, Mehmet Ali Yapıcı ve Dr. Cahit Gürses gibi hizmet edip eser bırakmış siyasetçilerimizden Allah razı olsun. Bu gibi hizmet etmişlerimizin dışında, biri gelip mikro milliyetçilik, köycülük, ilçecilik veya partizanlık yapmışlar, Kırşehir’e hiç faydaları dokunmamış siyasetçileri de kınıyorum.
Kırşehir’e devlet eliyle, ne ikinci bir Petlas, ne de şeker fabrikası getirememişler, mevcut olanı da sattırmışlar.
Bugün de olduğu gibi, muhalefet partisinden seçilen başarısız vekillerde işin kolaycılığını seçerek bizim muhalefet olarak gücümüz yok ki ne yapalımın arkasına sığınıp hiç çalışmamışlar.
Halbuki muhalefet millet vekili çok kolay özel sektörü ilimize yönlendirebilirlerdi. Eğerki, iktidar tarafından yine engele takılıyorlarsa, vatandaşın karşısına çıkıp bakın bizi hükümetin milletvekilleri engelliyor diyebilirlerdi.
Yok ama yok yorulmadan pasiflik yapmak varken, birde kolayca iktidarı suçlamak varken niye uğraşsınlar mantığıyla hareket ettiler ve çalışmadılar.
Peki iktidarı ve muhalefet milletvekilleri Kırsehir’e ne gibi yatırım alanları oluşturup, yenilik yaptılar. Yok yok, yine kirli ve yalan siyaset .
Eğer Kırşehir’li hemşehrilerimiz 40 yıldır yalan söyleyen siyasetçi ve partiye oy vermeye devam ederlerse Kırşehir, bir 5 yıl daha geriye gideceğini herkes bilmelidir.
12 aydır Kırşehir için projeler çalıştık.
Kırşehir’de eksi (-) 30 işsizliği hedefleyerek, işsizliği önleyip hatta çevre illerden de gelip calışmayı sağlayacak yeni iş sahalarını Kırşehir’imize kazandırmak için projeler yaptık. İktidara gelsekte , gelmesekte milletvekili seçildiğim taktirde 2-3 yıl içinde 12 bin kişiye istihdam alanları olusturacak, hayalden uzak, gerçekçi ve uygulanabilir projeleri hayata geçirebilmek adına oyunuza talibim.
Ayrıca,Kırşehir’in meydanlarında ve kahvehanelerde vakit geçiren emekli ve yaşlılarımıza yeni sosyal etkinlik alanları oluşturmak için , gençlerimizi daha üretken, arastırmacı ve daha sağlıklı kılabilmek adına, yeni spor,kültür, sanat, bilişim ve araştırma merkezleri oluşturmak için,
4 bölge 4 deniz projelerimizi hayata geçirmek için, kimseyi; sen şu partilisin, sen bu partilisin diye ayırt etmeksizin, seni işten cıkartırırım tehdidinden uzak, siyaseten, iki kutuplu hale getirmeyen bir anlayışla, ya millet ittifakı ya da cumhur ittifakını tercih edeceksiniz deyip, her iki ittifakta da bölücü ve ayrılıkçı HDP ve HÜDA-PAR gibi bölücülerin bulunduğu tercihe zorlamayan, Atatürk’çü, Türk milliyetçisi, samimi muhafazakar ve vatanseverlerimizin oyuna talip olarak, 28. dönem Kırşehir Milletvekilliği aday adaylığımı, Zafer Partisinden açıklıyorum.
Talep bizden, layık görme halkımızdan, takdir Allah’tan deyip yola çıktık ve göreve talip olduk.
Zafer, Zafer’e inananların olacaktır.
Ne Mutlu Türküm Diyene
18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİZ KUTLU OLSUN.

Mustafa KILIÇ
Emekli Akademisyen,
Zafer Partisi kurucular kurulu üyesi ve Zafer Partisi Kırşehir Eski İl Başkanı
28. dönem Zafer Partisi Kırşehir Milletvekili aday adayı