“Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı. Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Çocuklarımız. Her şeyimiz çocuklarımız. Kendi geleceğimiz, Ülkemizin geleceği, Vatanımızın, Milletimizin geleceği, Cumhuriyetimizin geleceği, Ulusal egemenliğimizin teminatı. Onlar ne kadar iyi yetişirse geleceğimizi garanti altına alırız.
Geçen hafta okullarımızın açıklaması, çocuklarımız, sıkıntılarımız ile ilgili bir yazı kaleme almış ve;
“Değerli yetkililer, sevgili ilgililer, yöneticiler, bakanlar, vekiller her kimseniz. Lütfen dinleyin.
“ÇOÇUKLARININ TEMEL İHTİYAÇLARINI KARŞILAYAMAYAN TOPLUM, TOPLUM DEĞİLİDİR.
Ziller çaldı, çalmayada devam ediyor ama Okul zillerinin yanında tehlike zilleri çalıyor.” Diye tamamlamıştım. Kaldığımız yerden devam etmek istiyorum izninizle.
Konu açılınca herkes ama herkes hep söyleriz ve konuşuruz. Hepimiz aynı türden söylemlerle çocuklarımıza verdiğimiz önemi anlatmaya çalışırız. Çocuklarımız geleceğimizin teminatı, ne yapıyorsak çocuklarımızın geleceği için, hepimiz çocuklarımıza iyi bir gelecek hazırlayabilmek için çalışıyoruz, benim neyim varsa çocukların……. Vs.vs. ” Gibi bir sürü söylem.
Ama gerçekler konuştuğumuz gibi değil ne yazık ki. Çocuklarımız için yapılması gerekenler hiç de konuşulduğu gibi değil. Yani konuşulanlar hep lafta kalıyor. Okullarımız açılalı iki hafta oldu halen okula aç giden çocuklarla dolu ülkemiz. Çocuğunun beslenme çantasına hiçbir şey koyamayan, acı çeken, konuşurken göz yaşlarını tutamayan anneler görüyoruz.
Değerli yetkililer, sevgili ilgililer, yöneticiler, bakanlar, vekiller her kimseniz lütfen gözlerinizi kapatın, kendinizi o annenin yerine koyun. Gözlerinizi açtığınızda halen içiniz rahatsa, vicdanınız sızlamıyorsa söyleyecek sözüm yok aynen devam edin. Ama İnsan olan, içinde birazcık da olsa sevgi kırıntısı olan hiç kimse çocuğu için ağlayan annenin sesine kulak tıkayamaz, tıkamamalı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidiyoruz değil mi. Ne demiş ulu Önder;
“Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.”
Hani bir söylem var ya. İtibardan tasarruf olmaz. Olabilir bakış açışına göre değişir. Ama asıl tasarruf yapılmayacak konu Çocuklarımız. Onlara yapılması gereken, onların geleceği için harcanan hiçbir şeyden tasarruf olmaz, ol-ma-ma-lı. O kadar.
Bu konuya devam edicem. Ancak bugün Çocuk Hakları Sözleşmesindeki ilkeleri tüm okurlarımın bilgisine sunmak istiyorum.
Engin hoşgörünüze sığınarak olduğu gibi aktarmak istiyorum. Lütfen sonuna kadar bi okuyun.
Galın sağlıcakla.
Başlangıç:
İnsanlık ailesinin tüm üyelerinin niteliğinde bulunan onurunu ve eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu, İnsanın zorbalık ve baskıya karşı son bir yol olarak ayaklanmaya başvurmak zorunda bırakılmaması için İnsan haklarının hukuk düzeniyle korunması gerektiğini, Uluslar arasında dostça ilişkileri geliştirmeyi özendirmenin temeli olduğunu, Birleşmiş Milletler halklarının Birleşmiş Milletler Antlaşmasında temel insan haklarına, insan kişiliğinin onur ve değerine, erkeklerle kadınların hak eşitliğine olan inancını yeniden belirttiğini ve daha geniş bir özgürlük içinde toplumsal gelişme ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlamaya karar vermiş olduğunu, Üye Devletlerin Birleşmiş Milletlerle işbirliği içinde, insan haklarının ve temel özgürlüklerin evrensel olarak saygı görüp gözetilmesini sağlamayı yükümlendiklerini, bu hak ve özgürlükler konusunda ortak bir anlayış oluşturmanın bu yükümlülüğün tam olarak gerçekleşmesi için büyük önem taşıdığını göz önüne alarak, Genel Kurul, Toplumun her bireyi ve her organının bu Bildirgeyi sürekli olarak göz önünde bulundurarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye ve ulusal ve uluslararası geliştirici önlemlerle gerek üye Devlet halkları, gerekse bu Devletlerin yargı yetkisi içindeki ülkelerin halkları arasında bu hak ve özgürlüklerin evrensel ve etkin biçimde tanınıp gözetilmesini sağlayamaya çaba göstermeleri amacıyla tüm halklar ve uluslar için bir ortak başarı ölçüsü olarak bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilan eder.
1.İlke:
Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
2.İlke:
Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir
3.İlke:
Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
4.İlke:
Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5.İlke:
Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6.İlke:
Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
7.İlke:
Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
8.İlke:
Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9.İlke:
Çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
10.İlke:
Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.