İlgilenenler için geriye dönük bir araştırma yapıp bunu da yakın
dönemizle beraber harmanlarsak, eğitimimizin nerden nereye
geldiğini ve nereye gittiğini anlamamak o kadar zor değil..
Şimdi geçmişten bu tarafa bir yolculuğa çıkalım;
-1920 yılında Ankara’da kurulan Maarif Vekaleti, yeni devletin
ilk sinyallerini de verirken, Rıza Nur Bey Maarif Vekili olarak seçilmiştir.
-1924 yılında kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği)
ile, medreseler kapatılırken; eğitim kurumları da tek elde toplanmıştır.
-1 Kasım 1928’de yürürlüğe giren Harf İnkılabı ile Latin Alfabesi’ne geçilmesi,
eğitim öğretim faaliyetlerine de önemli bir hızlanmayı beraberinde getirmiştir.
-ABD eğitim sisteminin tasarımcısı John Dewey’in raporları doğrultusunda
önce ‘Köy Muallim Mektebi’ açmış, ardından bu okullar 1940-1954 yılları
arasında faaliyet gösteren Köy Enstitüleri’nin temellerini oluşturmuştur.
Darülmuallim ve Darülmuallimat gibi öğretmen yetiştiren kurumların yerini
modern eğitime uygun öğretmenler yetiştiren Eğitim Enstitüleri almıştır.
-1970’li yıllarda ‘milli’ amaçlardan saparak, kasaba politikasının
ihtiyaçlarına yanıt vermeyi öncelemişti.
-1973 yılında başlayan iki yıllık, üç yıllık Eğitim Enstitüsü programları,
bugünün Eğitim Fakülteleri’nin de dünyanın ‘eğitim’ anlayışından oldukça
uzaklaşmasının temelini oluşturmuştur.
-1974–1975 öğretim yılında liseye dayalı iki yıllık eğitim enstitüleri açılmış,
-1982 tarihinden itibaren bu enstitüler, üniversitelere bağlanarak eğitim
yüksekokullarına dönüştürülmüştür.
-İki yıllık eğitim enstitüleri 1990 tarihinden itibaren de 4 yıla çıkarılmıştır.
-1974-1975 yılında ilk kez 16 lise ve dengi okulda
“Ders Geçme ve Kredi Düzeni Projesi” adıyla bir pilot uygulama başlatılmıştır.
-Bu pilot uygulamaya ortaya çıkan bazı aksaklıklar nedeniyle
1978 yılında Talim ve Terbiye Kurulu’nun bir kararıyla son verilmiştir.
-Aynı tarihlerde üç yıllık eğitim enstitüleri açılmış, 1978–1979 uygulamasından
sonra bu okullar da dört yıla çıkarılarak, adları yüksek öğretmen okulu olarak değiştirilmiştir.
Bugün; sınıf öğretmenliği, okul öncesi eğitimi öğretmenliği, fen bilgisi öğretmenliği,
sosyal bilgiler öğretmenliği ve matematik öğretmenliği ilköğretim bölümünün bünyesinde
birer anabilim dalı olarak yer almaktadır.
Cumhuriyet dönemine geçişle birlikte eğitimde “tebaa” değil “vatandaş” yetiştirmek hedeflendi.
Kuşkusuz “iyi vatandaş” yetiştirmek iyi öğretmen yetiştirmekle ancak mümkündür.
-1998 yılı öncesine kadar her lisans mezunun öğretmen olarak atanması, bölüm, program
fark etmeksizin öğretmen olması, pedagojik formasyon şartının aranmaması gibi faktörler,
eğimin temel işlevinden ve felsefesinden gittikçe uzaklaşan Türkiye’yi bugüne taşımıştır.
-Mustafa Necati UĞURAL,
20.12.1925-01.01.1929 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapmıştır.
Mustafa Necati Bey’in “eğitim hizmetlerinde asıl olan öğretmenliktir” ibaresini Maarif
Teşkilatına dair kanuna koydurması öğretmenlere verdiği önemi ve onlara kazandırdığı
değer ve saygıyı göstermektedir
(Alıcı, 2008; Şentürk, 2013).
-Hasan Ali Yücel;
Milli Eğitim Bakanlığı döneminde ders kitaplarının standardizasyonu
işlemleri Türk Dil Kurumunun çalışmalarıyla birlikte paralel bir şekilde yürütülmüştür.
-Celal YARDIMCI;
Türkiye’nin refahı için bilgiye ve bilime önem verilmesi gerektiğini, sorumluluk duygusuna
ve güçlü bir karaktere sahip bireyler yetiştirilmesi gerektiğinin önemini vurgulamıştır.
-Hasan Sağlam;
20.09.1980 – 1983 tarihlerinde Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır. Eğitimde Atatürk İlke ve
İnkılâplarını ülke çapında yaymak mesleki ve teknik eğitime ağırlık vermek, öğretmenlik
mesleğinin saygınlığını arttırmak, halk eğitimini geliştirmek, okuma yazma oranını arttırmak
ve yükseköğretimi geliştirmek olduğunu ifade etmiştir (Tan, 2007, Yıldız ve Yıldız, 2016)
-Avni AKYOL ;
Döneminde Seçilen bölgelerde “Ders Geçme ve Kredi sistemi” ile “Çok Programlı Lise”
uygulamaları başlatılmış.
Sonra “üç dersten sorumlu olarak sınıf geçme” ve “ağırlıklı not ortalaması ile sınıf
geçme sistemi” konuları kamuoyunda tartışmaya açılmıştır.
-1970’li yıllardan beri yürütülen bir ders için tek ders kitabı ilkesinin başarılı olmadığı
sonucuna varıldığından 1990-1991 öğretim yılından itibaren bir ders için çok ders kitabı
ilkesi benimsenmiş ve ilk defa bu dönemde özel sektöre ders kitabı yayınlama yetkisi verilmiştir.
Yeni uygulamayla okutulacak kitapların seçimi de şube ve zümre öğretmenlerine bırakılmıştır.
Nüfusun az ve dağınık olduğu yerleşim birimlerindeki okullarda öğrenim gören öğrencileri fırsat
eşitliğinden yararlandırmak ve onlara daha nitelikli öğrenim olanağı sağlamak amacıyla
“Taşımalı İlköğretim Uygulaması” başlatılmıştır.
Öğrencilerde tek tip kıyafet uygulaması okullardan kaldırılmıştır.
İlkokulla ilgili olarak özellikle özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitimine gereken önemin
verileceği, özel eğitim alanında görev alacak öğretmen ve personelin yetiştirilmesi için gerekli
çalışmaların yapılması kararlaştırılmıştır Akyol döneminde üstün zekalılar için ilk kez bir
ilköğretim okulu da açılmıştır.
-Metin Bostancıoğlu;
11.1.1999-09.07.2002 tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmıştır.
Eğitim – öğretim süreçleri 2004-2005 öğretim yılından başlanarak kademeli bir değişimle,
yeniliklere adım atılmıştır.
Öğrenci merkezli, aktif öğrenmeyi sağlayan “Yapılandırmacı” felsefe temele alınmıştır.
-Hüseyin Çelik;
Lise eğitimi 4 yıla çıkarıldı, yabancı dilde eğitimin verildiği hazırlık sınıfı büyük oranda kaldırıldı.
Okul öncesindeki okullaşma oranını arttırmak amacıyla anasınıflarında tekli eğitimden
ikili eğitime geçilmiştir.
MEB’e bağlı her derece ve türdeki okulların mimari projelerinde değişiklikler yapılarak
zemin katlarda okul öncesi için fiziki mekân ayrılması sağlanmıştır.
Hüseyin Çelik’in görevde olduğu 2003-2009 yılları arasındaki bir diğer değişiklik ise lise
giriş sınavlarında yapıldı.
-2000’lerden beri yapılan LGS, 2005’te kaldırıldı.
Yerine, ilköğretim öğrencilerinin tek bir sınava tabi tutulduğu OKS getirildi.
-2007’de ise OKS kaldırılarak yerine SBS getirildi.
Bu yeni sistemde 6,7 ve 8. sınıf öğrencileri sınıf sonunda 3 ayrı sınava girecekti.
-Nimet Çubukçu;
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nin e-Okul sistemine bilgi aktarması ile İlköğretim çağında
bulunan 6 yaşındaki öğrenciler 2009-2010 öğretim yılında kendi yerleşim birimlerine en yakın
okula otomatik olarak yerleştirilmiştir.
-2009’da SBS sınavı sadece 8. sınıflara uygulanmaya başladı.
Ülke genelinde 620 bin derslikte akıllı tahta kullanarak dersleri dijital ortama taşıma hedefiyle
2011 yılında FATİH Projesi hayata geçirildi.
MEB’in sınıflara dizüstü bilgisayar, projektör ve internet altyapısı sağlayacağı projede
ne kadar verimli olundu, bilinmiyor.
-2012-2013’te aşamalı olarak SBS kaldırılmaya başlandı.
-2013-2014’te TEOG sınavına geçildi.
Bu yeni sistemde öğrenciler 6 temel dersten, her dönem birer tane olmak üzere, 12 ayrı
merkezi sınava girdi ve 8. sınıf öğrencilerin eğitim döneminde girmek zorunda olduğu
yazılılardan biri merkezi olarak yapıldı.
-2012-2013 yıllarında 4+4+4 eğitim sistemine geçildi.
Bu sistem 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimi 12 yıllık zorunlu kademeli eğitime çıkaran
bir uygulama modeliydi.
İmam hatiplerin orta kısımları yeniden açıldı ve 66 aylık çocuklar zorunlu olarak
İlkokula başlatıldı.
4+4+4 ile birlikte MEB 31 yıllık kıyafet yasasını da kaldırdı.
İlkokul, ortaokul ve liselerde serbest kıyafet modeli seçildi.
-Nabi Avcı;
Bu dönem dershanelerin kapatılmasını öngören kanun çıkartıldı ve dershaneler özel eğitim
kurumlarına dönüştürüldü.
-İsmet Yılmaz;
2017’de MEB ilkokul, ortaokul ve liseyi kapsayan 172 sınıf düzeyi için 53 dersin taslak
öğretim programını askıya çıkardı.2017’de Cumhur Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın
katıldığı bir programda söylediği “TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum”
ifadelerinden 4 gün sonra, dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz TEOG’un
kaldırıldığını duyurdu.
Yine 2017 yılında okullarda zorunlu öğretilen bitişik eğik el yazısı modeli kalktı.
-Ziya Selçuk;
2018’de TEOG yerine Liselere Geçiş Sistemi (LGS) geldi.
Bununla birlikte liselerde adrese dayalı tercih sistemi getirildi.
“Eğitim Eğitim Bölgesi ve Mahalli Yerleştirme Sistemi” ile öğrenciler adreslerine
en yakın 5 okuldan birini seçebiliyor.
Öğrencilerin yüzde 90’ı evlerine yakın bir okula yerleşmek durumunda. Türkiye genelinde
belirlenecek yaklaşık 600 nitelikli okul için ise merkezi sınav düzenlenmesi uygun görüldü.
Pandemiyle birlikte uzaktan eğitime geçildi.
Eğitim Bilişim Ağı (EBA) altyapısı birçok kez çöktü, tableti ya da telefonu olmayan
milyonlarca öğrenci eğitim almakta zorlandı.
-Mahmut Özer;
Milli Eğitim Bakanı olarak atandı.
‘’2021-2022 Eğitim-Öğretim Yılı itibarıyla da haftada 5 gün bütün kademelerde yüz yüze
eğitime kararlılıkla başladı.
1. Dönemi hiçbir kesintiye uğramadan, nihayetlendirildi ve 2 haftalık yarı yıl tatiline
tüm öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte girildi, açıklaması yapıldı.
Yeni projeler hazırlandığını bunların başında da ‘’Temiz Okul Temiz Enerji projesi..
Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına en önemli hedeflerinin okul öncesi erişim
oranlarını artırmak,, olduğunu açıkladı.
Geleceğin teknolojisi Meta verse geçiş için okullardaki altyapının hazırlanmaya
başlandığını söyledi.
” Eğitimin ilk kademelerinde çok somut, daha sonra gittikçe soyutlaşan ama hayatla
ilişkisi hiç kopmayan bir matematik yaklaşımı tasarlandığını açıkladı.
-Yusuf Tekin;
4 Haziran 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanı olarak atandı.
Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onay sürecinden
geçen “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ni onayladı. 27 Mayıs 2024.-Derleme-.
Milli eğitimimizde geçen süreç eksiği, fazlasıyla, doğru ve yanlışıyla bu şekilde..
Temennimiz Milli Eğitimimizin gerçekten milli olup kişi ve partilerin elinden kurtulmaları,
bu durumda Ülkemizin ve geleceğimizin kurtuluşu olacaktır.. Vesselam..
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen