Geçen Cuma günü her hafta olduğu gibi mezarlığı
ziyaret ettim ve bütün geçenlerin, geçmişlerimizin
ruhlarına dualarda bulundum.
Sonra ekinler nasıl diye, tarlaları gezdim.
Allah cümle çiftçimizin, köylümüzün ve dolayısıyla
hepimizin yüzüne baksın.
Allah daha beterinden esirgesin.
Bazı tarlalarla da ekin sararmış, ekinlerin boyu bir karış yok.
Üreticiler ekini nasıl biçecek, biçerdöverin tablasına gelmezler.
Her taraf böyleyse, yandık ki nasıl yandık….
Aslında kışın bunun işaretini almıştık ve bir yazımda belirtmiştim
‘’TABİATIN GÜCÜ’’ diye
Orada şunu vurgulamıştım kışın kar olacak, tarlalar kar örtüsüyle
örtünecek, toprak emine emine suyunu alacak, sonra göller,dereler ve yer
altı suları suyunu almış olacak ya değilse ekinde olmaz, bitkide olmaz
nihayetinde içecek su dahi bulamayız diye.
İşte yaşıyoruz, önümüzdeki aylar daha zor geçecek görülüyor…
İklim değişiklikleri her gün kendini gösteriyor.
Tv ler sürekli uyarıyor,
İşte İlimiz ve ilçelerimiz başta olmak üzere,
Ülkemizde çoğu bölgeler alarm veriyor barajlar, göletler,
göller, dereler, ırmaklar, çeşmeler vb…
Su seviyeleri en aşt seviyelerde .
Peki bizler su kaynaklarımızı ne ölçüde kullanıyoruz?
Boşa su akıtıyor muyuz?
Nasıl kontrollü su kullanabiliriz?
Bunların hepsini sizinle paylaşacağım.
Su bu adı üzerinde akıp gider.
Öncelikle alınması gereken tedbirlerin en başında
bozuk ve su akıtan musluk varsa acilen onarılmalı.
İhtiyaçlarımız halinde (Diş fırçalarken, traş olurken,
el yıkarken hatta banyo yaparken) boşa suyu akıtmamalı.
Su ihtiyacı olduğunda musluğu açmalı bitince kapamalı.
Bulaşıkları elde yıkamak yerine kesinlikle makinede yıkamalı.
Çünkü son derece az su miktarı ile tüm bulaşıklar yıkanabiliyor.
Bahçe, sokak yıkamak kuyu sularıyla ya da atık su ile yapılmalı.
Bilhassa, şu an İl ve ilçelerimizde göçürtme tabi ettiğimiz
(bazen yöresel olarak karık yapmak) domates, salatalık, biber,
patlıcan vb.. dikim zamanı, diyeceğim o ki bunları
terkos (şebeke) suları ile sulamayalım.
Zaten sularımız yağışların yetersiz olmasından sıkıntılı,
daha da zora düşüp insanları ve hepimizi mağdur etmeyelim…
En kısa sürede göl, ırmak, dere vb suları kullanabilir hale
getirmek için bilim insanları tarafından çalışma başlatılmalı.
Çünkü dünyanın 3/ 2 si denizlerden oluşmakta.
Yine bilinçli olarak doğal su kaynakları işletmelere verilmeli.
bol bol ağaç dikilmeli.
Ağaçlar yağmur bulutları oluşturur ve yağışlar olur.
Yeşil alanlar, ormanlar daha öncesinden 10 kat
daha fazla korunmalı.
Dünyanın nefes almaya ihtiyacı var.
Tüm bireyler kendilerine düşen görevi yerine
getirerek tasarruflu su kullanmalı.
Su yaşam kaynağımız. İçmek için, temizlenmek için,
yemek yapmak için ve daha pek çok şey için su lazım.
Bangır bangır bağırdı, bağırıyor bilim insanları kuraklık geliyor diye.
Biz dinlemedik, aldırış etmedik, günü yaşayıp yarını düşünmedik.
Şimdi de çözüm üretmek zorundayız.
Önce tasarruf sonrası için de bol bol dua edelim çünkü
doğayı bozduk ve onarmıyoruz ne yazık ki… Vesselam…
Hayırlı Cumalar olsun İnşallah..
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen