İki bayramı birlikte yaşayacağız..
Bugün Arefe yarın bayram..
Cuma günü Ramazan Bayramının da 1.cü gününü yaşayacağız..
Önceleri bayram geliyor diye sevinirdik,
şimdi ise tatil geldi diye…
Biz çocuktuk ta bayramlar mı bize büyülü gelirdi?
Ya da gerçekten de değerlerimizi mi kaybettik..
Şimdi için için bir ah çekip,
“Nerede o eski bayramlar” diyenlerimiz çoklukta..
Şöyle gerilere bir bakacak olursak;
Tv lerin, cep telefonlarının ve bilgisayarların hayatımızı
yönlendirmediği dönemlerde, akrabalarla, aile büyükleriyle
bir araya gelinen bayramları yaşadık.
Şimdi ise, çocukların ve gençlerin bayramları bayram
gibi yaşamadığı bir dönemi yaşıyoruz.
Radyolarda çalardı ya,
‘’Bugün bayram erken kalkın çocuklar’’ diye…
Hatırlayacak olursak, Bayram;
Tatile gitmek değil, ziyaret etmek demekti.
Bayramda temiz elbiseler giyilir büyükler ziyaret edilirdi..
Günlük kıyafetlerle bayrama girilmezdi mesela,
çünkü bayram; yeni ve temiz giysiler, yeni pabuçlar demekti…
Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, bayram
namazından sonra ailecek bayramlaşılır, sofraya oturulurdu.
Kahvaltı sofrasından kalkar kalkmaz, soluğu mahallede alırdı çocuklar…
Bayram panayırları kurulur, salıncağın gıcır gıcır sesi duyuldu mu, ?
Koşar sıraya girerdi çocuklar…
Elma şekerci, pamuk helvacı, kağıt helvacı, baloncu beklenirdi
her sokağın başında…
Bayramdan günler önce tebrik kartları postanelerden gönderilirdi..
Şimdiki gibi toplu bayram mesajlarından önce, el öpmeler vardı.
Kolonyalar önceden doldurulur, şekerler ve hediyeler hazır tutulurdu…
Şimdiki gibi plastik şişeler değil, herkesin kendi kolonya şişesi olurdu…
Misafire çekilmiş Türk kahvesi ikram edilirken,
cevizli ev baklavası unutulmazdı.
Kahveler, höpürdeterek içilirken tatlı sohbetlere vesile olurdu…
Komşuluk hakkı unutulmaz, mutlaka paylaşımlar olurdu..
Yan yana kapılarda yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmesin diye paylaşılır,
komşunun tabağı asla boş gönderilmezdi geri.
Bayram da ekmek çıkmazdı; fırınlar, gazeteciler bile çalışmazdı.
Tek bir gazete çıkardı;
Bayram Gazetesi.
Bugün hangi bayramları konuşacağız bilmiyoruz.
Bayram gelmiş neyimize…
İnsanlar birbirlerinden uzaklaşmış, mesajla, telefonla
bayram kutlaması yapar olduk…
Gerçi iman ve inanç olarak kimse kimseyi yargılayamaz da;
Oruç tutmayanların sayısı bir hayli gözüküyor..
Elinde sigaralar, çay bardakları vs vs..
Artık göstere göstere oruç yiyenleri görünce eskiden açılmayan
lokantalar geldi gözümün önüne camlarına yapıştırdıkları
” Ramazan dolayısıyla kapalıyız” yazıları olurdu.
Bugün gençlerde dinimizi öğrenme şöyle dursun ateist,
deist olduğunu söylemek onlara bir ayrıcalık kazandırıyormuş
gibi konuşmalarına şahit oluyorsunuz.
Söylenecek söz yok ve çok!…
Her bayramda eski bayramları özlemekteyiz…
Fakat burada bir soru aklımıza geliyor:
Bayramlar mı kendi güzelliklerini yitirmiştir
yoksa biz mi bayram sevinçlerimizi yitirdik?
Ne dersiniz?
Bu eski bayramlar yaşanmamakta artık…
İnsan bazen bayram olup olmadığını
anlamıyorlar bile…
Hâlbuki ki ne güzel söylemiş Alvarlı Efe;
Bayram o bayram ola…
Cümle günah affola,
bayram o bayram ola…
Can bula cânânını
Bayram o bayram ola
Kul bula sultanını
Bayram o bayram ola.
Hüzn-ü keder def ola
Dilde hicap ref ola
Cümle günah af ola
Bayram o bayram ola.
Lütfi ya lütfü kerim
Erişe Rahmü-Rahim
Bermurad ede fehim
Bayram o bayram ola.
Herkesin Ramazan Bayramınızı kutlar,
güzel bir bayram havası ve huzurlu bir ortam
içerisinde geçirmeniz dileklerimle… Vesselam
Hayırlı Cumalar ve Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun!
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen