NE İDEOLOJİ KALDI NE DE FİKİR..! « Kırşehir Anadolu Haber

NE İDEOLOJİ KALDI NE DE FİKİR..!

Bu haber 13 Nisan 2023 - 11:19 'de eklendi ve 882 views kez görüntülendi.
(Kişilere bakınca sağcı veya solcu denirdi..)
Doğru yanlış, yakın zamana kadar, fikir
sahibi insanların belirli ideolojileri vardı..
Onların tutum, davranış ve hareketlerinden
ne düşündükleri ve ideolojileri belli olurdu..
İnsanlarda ona göre yakınlık duyduğu kişi, grup veya
topluluklarla bir arada olur, onlarla hareket ederlerdi..
Yani, bir tarafta sağcılık vardı bir zamanlar;
Vatan, millet, bayrak, ülkü, idealizm ,
hilal bıyıklar, bozkurt yapan parmaklar …
Şehitler ölmez, vatan bölünmezdi…
Irmağının akışına ölürüm Türkiye’m gerçekti…
Hapiste yatmak racon, dava uğruna can vermek şerefti…
Hepsi silinip gitti.
Yine bir tarafta solculuk vardı bir zamanlar.
Yeşil palto simgeli, pos bıyıklı, sol yumruklar hava da.
Kahrolsun Amerika…
toprak, köylü ,eşitlik, işçi kardeş patron kalleş..
vatan, millet, bayrak..
Hapiste yatmak racon, dava uğruna can vermek şerefti…
Hepsi silinip gitti.
Şimdi ise;
Çıkar nerede?
Topla tarlanı koş oraya.
O ihale senin, bu ihale benim.
Senin oğluna bu kadar ihale, benim oğluma şu kadar idare.
Önce vatan değil, hesap cüzdanı.
Bıyıklar, bir gün aşağıda, diğer gün yukarıda,
ertesi gün yana yayık.
Bazılarının suratları badem bıyıklarla bile tanışık oldu…
Sakal desen daha bir moda; iki üç günlük simgesel kesimli.
Kimden olduğun belli olsun.
Dün dündür bugün bugündür.
Ne ideolojisi, fikri, zikri, ahlakı.
Geçmiş geçmişte kaldı.
Ölüp gidenler, harcanan hayatlar feda oldu.
Bugün ise ortalıkta çakallar dolanır oldu.
Rönesans ve reform hareketleri öncesi Fransa’da bir meclis vardı.
Ama Fransa Kralı 16. Louis, meclis ne karar alırsa alsın
veto etme hakkına sahipmiş.
***Ara not;
**Kraliçe Marie Antoinette n bahsetmemek eksik olur..
Masal gibi hayatı trajik bir sonla biten
Fransa kraliçesinin tam bir saray kadını olduğunu tarihler yazar..
Sabah yatağından çıkmak için dahi hizmetçilerinden yardım alırmış..
Marie Antoinette cömert ve lüks yaşam tarzıyla kötü bir şöhrete de sahipmiş..
Ülkesinde gerçek bir gıda kıtlığı varken onun tek derdi ipek
Elbiseleri, mücevherleri ve süsüymüş…
İnsanlar gıda yetersizliğinden hayatını kaybederken
“ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demiş midir dememiş midir?
Bilemeyiz ama bu söz tarihe geçmiştir hatta bizim siyasi parti
başkanları da kullanmaya çalıştılar.. **
** Konumuza dönersek;
İstemediği her şeyi anında veto ediyor, yok sayıyordu.
Tabi bu duruma meclisten de sesler yükselmeye başlıyor
ve kralın veto hakkını kaldırmak istiyorlarmış…
Durumun farkında olan Kral Louis, kurucu meclisi sarayına çağırıyor.
Ve bundan sonrasına dikkat edin!
Sarayda bir masanın etrafında toplanmışlar.
Fransa Kralı’nı destekleyen soylular (zengin ve lüks içinde yaşayan kesim)
ve Ruhban sınıfı (Hıristiyan din adamları),
toplantıyı yöneten meclis başkanı Mounier’in ‘sağ’ tarafına otururlarmış..
Kralın böyle bir ayrıcalığı olmaması gerektiğini,
herkesin eşit olduğunu savunan,
halk destekçisi olan temsilciler ise ‘sol’ tarafa otururlarmış…
İşte bu oturma düzenine binaen sonraki yıllarda özgürlük,
sosyal adalet, işçi hakkı, emek, iş, aş isteyenler ve bu istekleri kurdukları
sendika veya partilerle dile getirenler solcu olarak adlandırılırken,
Tek adamlar ve bu adamların her daim devlet ve milletin bekası
için var olduğuna inanan ve bu inancına dinden sebepler
bulanlar da sağcı olarak adlandırılıyorlar…
Tabi bu sağ-sol akımı zamanla dünyayı sardı.
Birçok krallar, sultanlar tahtlarından oldular.
Halklar birbirleriyle savaştı.
Bölgesel savaşlar çıktı.
İki kez dünya savaşı yaşandı.
Ama dünyada değişen hiçbir şey olmadı.
Güç ve sermaye sahipleri bazen sendelese de her daim iktidar
oldular veya iktidara kendi piyonlarını getirdiler.
Dünyalık güç ve sermaye sahibi yanında duran din adamları da
dünyalıklarını garanti altına aldılar.
Gerçek olan şu ki, sözcüklere dökülen solculuğu, solcular bile uygulamadı.
Sol akımın kalesi olarak kabul edilen Rusya’ya bakın.
O muhteşem saraylara ve o saraylarda solcu olarak halkı yönetenlere bakın.
Bir de Rus halkına bakın.
Sonuca gelirsek!
Bugün Türkiye’de sağcı, muhafazakâr veya söylemlerine
dini kılıflar takarak siyaset yapanların, Fransa Kralı 16. Louis ve onun
yanındaki sağcılardan zerre farkı yoktur.
Türkiye’nin solcuları da aynı şekilde.
Son söz!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kumandası altında asker baş,
Anadolu halkı sağ el,
Anadolu kadını sol el oldu.
İşte böyle elbirliğiyle vatanımızı kurtardık..
Ve hep birlikte Türkiye olduk..
Satılmışlık yaparak değil. Vesselam…
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın… …
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZAR
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.