GELECEK GENÇLERİN, GENÇLER İSE ÖĞRETMENİN ESERİDİR. « Kırşehir Anadolu Haber

GELECEK GENÇLERİN, GENÇLER İSE ÖĞRETMENİN ESERİDİR.

Bu haber 06 Eylül 2024 - 14:49 'de eklendi ve 734 views kez görüntülendi.
Yeni bir eğitim- öğretim yılına gireceğiz..
Eğitim ve öğretimin olmazsa olmazlarından birisi de öğretmenlerdir..
Bir millettin geleceğinin temel harcı olan, nesillerin yetişmesinde,
mum misali eriyerek etrafını aydınlatan, hep veren, verdikçe
eksilmeyip devleşen bir camianın kahramanları, yani öğretmenler..
Pek çoğumuz hayatımızın uzun bir bölümünü okul sıralarında geçirdi.
Küçük yaşlarda olduğumuzdan ya da yeterli olgunluğa ulaşmadığımızdan ötürü,
bu mesleği ne denli önemli olduğunu tam anlamıyla kavrayamamış olabiliriz.
Öğretmenlerimizi yeterince önemsememiş, hatta onlara kızmış bile olabiliriz.
Mesleklerimizi elimize aldığımızda, bu mesleklere ulaşma yolculuğumuzun
önemli kahramanlarının, öğretmenlerimiz olduğunu çok daha iyi anlıyoruz.
Öğretmen olmak hayatını çocukların geleceğine vakfetmektir, onların
dertleriyle dertlenmek, onların hayatlarıyla bir olmaktır.
Öğretmenlik mesleğini bazı insanlar sadece okula gidip derse girmek olarak görür.
40 dakika ayakta ders anlatıp 10 dakika dinlenerek çok rahat ettikleri düşünülebilir,
ancak hem zihnen hem de fiziken en yorucu mesleklerin başında gelir öğretmenlik.
Toplumda “yatarak çok maaş alıyorlar, tatilleri uzun” gibi inandırıcı olmayan
gerekçelerle öğretmene olumsuz bakanların sayısı az değildir.
Öğretmen olmak bazılarının zannettiği gibi kolay değildir.
Sırtını devlete yaslamak, 3 ay tatil yapmak vb. düşünceleri hak eden bir meslek hiç değildir.
O öğretmenler ki ıssız dağ başlarında, köylerde ulaşımı zor olan yerlerde
kendisi gibi yarının yöneticisi olacak halk çocuklarını Atatürk ilkeleri doğrultusunda
yetiştirmek için çaba harcayan emekçilerdir.
“Öğretmen olmak sabırlı olmak demektir”
Her gün toplumun farklı kesimlerinden gelen, birbirinden tamamen farklı, her birinin
başka başka dertleri olan öğrencilere karşı aynı anlayışı, aynı sabrı gösterendir.
Öğreten olmak;
Umutsuzluğa, karamsarlığa, vazgeçmelere yer olmayan bir meslektir.
Her sabah uyandığında taptaze umutlarla, mutlu bir gelecek,
umut dolu olarak evden çıkmaktır.
Öğretmenin önemi bilinmelidir!
Atatürk’ün öğretmene verdiği değer anlaşılmalı ve aynı şekilde değer verilmelidir.
Ancak bu şekilde eğitimimiz ve ekonomimiz kalkınır.
Aklıma geldi!
TBMM kurulduğu dönemde Atatürk’e sorarlar;
“Paşam, milletvekilleri maaşları ne kadar olsun?”
Atatürk cevap verir: “Öğretmen maaşını geçmesin”
Atatürk’ün öğretmene verdiği değerin bir ölçüsüdür bu konuşma…!
Hani biz bize bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurduk?
Hani öğretmen bize hem ana hem babaydı?
Bazen de maalesef arkadaşlarınız darp edilirken sizden bunlardan etkilenmeden
aynı şevk ve iştiyakla işinizi yapmanız beklenir.
Öğretmene saygının gitgide azaldığı bir dönemde sizden sonsuz saygı sabrı beklenir.
‘’ Mum ağlamadıkça alev görülmez ‘’ demiş..
Hz. Mevlana
Öğretmen eriyip eksilmedikçe ışık saçamaz.
İlim öğrenmenin ve öğretmenin faziletini, Kuran’ın ilk emri
‘’OKU ‘’ dan ilhamla, yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav )
emsalsiz sözlerinde de görmekteyiz.
Elbette sağlam bilgi, sağlam insan, sağlam bir toplumun olmazsa olmazıdır.
Zorlamayla, rastgele bir kimseye her şeyi öğretmeye kalkarsanız
hiçbir şey öğretemezsiniz.
O zaman öğretme işini, bu işin ehli olan, öğretmene bırakmak zorundayız.
Günümüz dünyasına baktığımızda, milletler; ancak, kaliteli ve başarılı
bir eğitim sistemine, buna paralel olarak ta iyi yetişmiş, mesleğinde uzman,
nitelikli öğretmen kadrosuna sahipse gelişmişlik düzeyini yakalamıştır.
Kısacası bir milletin eğitimine bakarak, durumunu tayin ve tespit edebiliriz.
Şurası bir gerçektir ki, milletçe birinci sınıf ilim ve fen kadroları ile ancak
ayağa kalkıp şahlanmamız mümkündür.
‘’ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum ‘’
Hz. Ali (r.a)
Derken öğrenmenin ve öğretmenliğin faziletini en veciz şekilde
dimağımıza kazımıştır.
İncelediğimizde, tarihin her döneminde öğretmen-öğrenci münasebeti;
baba- oğul münasebeti ve muhabbetinin de önünde olduğunu görmekteyiz.
İnsanlık tarihine bir göz atacak olursak görürüz ki;
Bütün peygamberlerin asıl fonksiyonlarının öğretmek üzere öne çıktığıdır.
Evet, peygamberler toplumun ilk öğretmenleri olmuşlardır.
Kültür ve medeniyet adına tüm kazanımlar, onların öncülüğünde gelmiştir.
Öğretmenlik mesleği ve ilmin iç içeliği ile ilgili söylenmiş
o kadar güzel söz ve hadisler var ki;
Sevgili peygamberimizin (sav);
‘’ İlim, kadın –erkek bütün Müslümanlara farzdır.’’
‘’Âlimin ölümü, âlemin ölümüdür ‘’ buyurmuşlardır..
Bu güzel hadis-i şeriflerin yanında öyle bir sarsıcı mesajla teşvik ediyor ki;
‘’Ya öğreten öğretmen ol, ya öğrenen ol.
Onu da beceremiyorsan, bunları seven ol.
Sakın beşincisi olma. Helak olursun’’ uyarısıyla sarsılıyor,
bu mesajın hücrelerime kadar işlediğini hissediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün;
‘’Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun, en fedakâr
ve en muhterem unsurlarıdır.’’
Sözünde ifadesini bulan bir anlayışın bu kutsal mesleği yapanların yükselip,
yüceltilmesi ve layık olduğu yere götürülmesine bir ışık ve ilham kaynağı olur.
Ne hazindir, dün de, bugün de, öğretmenlerimizin hak ettiği
yerde olamadığını görmekteyiz.
Temennimiz, bu kutsal mesleğin sahibi tüm öğretmenlerimiz ve eğitim
çalışanlarının, maddi ve manevi olarak desteklenerek ihya edilmesidir.
Zira bir milletin kalkınıp yükselmesi, sevgi, kardeşlik ve barışın
tesis edilmesi, öğretmenler eliyle gerçekleşir.
Şurası asla unutulmamalıdır.
Kalkınmamızın en temel kaynağı olan, Öğretmen yetiştirmeye gelince
işin en ucuz ve verimsizine kaçmadan, en iyi şekilde özenle yetiştirilmeli ve
sosyal hayatın içinde hak ettiği itibar kazandırılmalıdır.
Yoksa hiç kimse propaganda ve hamasi söylemlere aldırmıyor.
Gözü ile gördüğüne bakıyor.
Emekli bir öğretmen olarak, asla bu sevdayı unutmuş değilim.
Şu an mesleğimden fiilen uzak düşmüş olsam da, bu kutsal mesleğimin
hasreti ile muhabbetim, sevgi bahçesinde kardeş gibi durmaktadır.
Çok iyi biliyoruz.
Öğretmenler hayatın bu zor şartlarında hoyratça örselenmektedirler.
Ama öğretmenlik öyle bir meslektir ki; her türlü zorluğa rağmen, sitemlerine,
öfkelerine, uğradığı haksızlığa boğulmadan, tekrar onlarda dirilendir.
Bu duygu ve düşüncelerle;
Ebediyete intikal eden öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anarken,
Vatanın dört bir yanında, fedakârca bu ulvi görevi layıkıyla yerine getiren,
getirmeye çalışan öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilere ve bütün eğitim
camiasına yeni bir eğitim- öğretim yılında başarılar diliyorum Vesselam…
Hoşça kalın, dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen
Ramazan YAZARramazanyazar@kirsehiranadoluhaber.com

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.