Fazla dalmıyorum, anlayan anlar,
bazıları diyecek ki, ya bu eskiden de
sol cenahtan karışık konuşurdu,
anlayan anlasın ne yapayım…
Bizler toplum olarak, en çok siyaset
konusunda konuşuruz.
Kahvede, okulda, yolda, otobüste, eş dost vb
sohbetinde konu döner dolaşır siyasete gelip takılır.
Sol yanım ağrıyor, sağa yatsam kabul görmez,
kim olursan gel, herkese eşit mesafedeyiz halka çok uzak.
Şimdi kıştayız ama yaz aylarında kısa bir süre
Didim’deydim ya; Sahillere, koylara, Altınkum a, 3.koya vb.lerine…
Hemen hemen her türden insan, yüzme bilende bilmeyende
kendini denize bırakmışlar, yani halk denize hücum etmiş.
Öyle güzel, öyle muhteşem manzaralar vardı ki,…
Donuyla denizde, beyaz atletiyle piknikte, siz bir de
mayoyla görün, çağdaşlığın ötesinde!..
İşte tek düze, düzeysizlik.
Yine de Didim’i düşünmek bile, Kamanın bu
soğuk kış aylarında insanın içini ısıtıyor..
Geçmişte ne nutuklar attık;
‘’Ey halkım…’’ diyerek…
Hani tarihten bir anı eskiler hatırlayabilir, yeniler okursa bilir,
Ankara Valisi Nevzat Tandoğan ne demiş, hatırlayalım;
‘Ulan öküz Anadolulu!..
Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var?
Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız.
Komünizm gerekirse onu da biz getiririz….
Sağdan, soldan, aşağıdan, yukarıdan hep bir ses,
biz yaparız, biz ederiz.
Gerçi şimdide birilerini hatırlatıyor ya..
Biz ebenizi de biliriz de…
Liberalden, sosyalistten, muhafazakârdan hep aynı
cümle, bitmişiz, tükenmişiz.
Yırtık donla kıçınız açıkta kalmış..
Altımızda araba, dairemiz var, borçluyuz, ölmüşüz
Mevcut düzenin işleyişine gelince en solcusu olur
en liboşu, en sosyalisti olur en milliyetçisi, en muhafazakarı
olur en çağdaşı.
Tutku, hırs, adalet, hakkaniyet, çalışma, para, inanç,
ekipçilik, vaat, erdem, şeref, hay¬siyet, sabır vb. alçak ve de
yüksek irtifalı kelimelerle yol alanların çarkına düşmüşüz.
Dön babam dön..
Sağ olmazsa sola, sol olmazsa sağa yeter ki dön..
“Siyaset asil insanların yapması gereken bir uğraştır”
dendiği için mi?
Siyasetle ilgili daha çok şey söylemek ve yazmak mümkündür.
Farkına vardınız mı?
Hiç sızlamıyor bir tarafımız değil mi?
Alışkanlık bizimkisi de…
Hâlbuki dünyanın her yerinde muhakkak ki iyi veya
kötü siyaset adamı vardır.
Bu siyaset adamları içinde onur namus ve çevrelerine hiç
zarar vermeden adam gibi işini yapanı da var, siyasete sığınıp
siyaseti rant kapısı gören müptezellerde var.
Biz bugün dürüst namuslu siyasetçiyi tenzih ederek
siyaseti kirleten siyaseti getirim kapısı yapan siyaset
müptezellerinden bahsetmeyeceğiz!.
Kimi iş bilirler, siyaseti zengin olmanın, köşe dönmenin
Devletin birtakım olanaklarından faydalanma aracı olarak görürler.
Bunlardan farklı olan bir kısım siyasetçiler ise;
Toplumun çıkarlarını her zaman gözetir.
Devletin ve toplumun malına zarar gelmesin diye kendi
siyasi geleceklerini hatta hayatlarını ortaya koyarlar.
Yani yarın kaybedeceklerini varsayarak hareket ederler.
Her partinin koynunda birkaç sene geçiren, ne istediğini bilmiyor
gibi durmasına rağmen ne kopartacağını çok iyi bilen, bulunduğu
yerle çelişip te kendisiyle çelişmeyen dönergeç siyasetten
nemalanan omurgasız insan modelidir bu müptezeller.
Siyaset yapmayı kolay zannedip meydanlarda
koyun güttüğünü sananlar, ot yerine asfalt zeminde
laf yutturmaya çalışırlar.
Karışmış aklımıza ortaya karışık olsun,
ama siyaseti bol olanından, ancak doyarız.
Ve 2024 Mart ayına ne kaldı şurada, sevgili halkım yerelde
kendini yönetenleri seçecekler…
Kıyıda, köşede, kış günü bulabildikleri dulda yerlerde hesap kitap
peşindeler, kim geçmişte ne yaptıklarından ziyade bunu yeniden
seçersek bize bunlardan ne döner hesaplamalarındalar..
Şöyle bir ön geçmişi tarayacak olursak;
Genel seçimlerden sonra, yazdığım yazılarımda,
Zamlar can acıtacak gibi dedik ama gibisi yok acıtıyor.
Tıpkı gerçeklerin acıttığı gibi.
Neydi o gerçekler?
Oysaki Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi…
Kimse “Kral çıplak!” diyemedi.
Bu seçim sürecinde de, ‘’dar gelirlileri, emeklileri enflasyona
Ezdirmeyeceğim…’’ dendi ama ilk altı aylık süreçte bu pek tutmadı..
Şimdi bakıyoruz yapılan zamlar sonrası iktidara oy
verenler suçlanıyor “Oh olsun, bu size müstahak.” Diyorlar…
Bu durumun yerel seçimler sonucunda daha da ağır olacağı
ve bu günlerin mumla aranacağı şeklindedir…
Biraz karışık, buruşuk yazı oldu bende anlamadım ama anlayan
bana da anlatsın…
Daha seçimlere az biraz zaman var, yazarım biraz biraz.. Vesselam…
Hoşça kalın dostça kalın, sağlıklı kalın…
Ramazan Yazar
Emekli Teknik Öğretmen