İl Afet ve Acil Durum Müdürü Metin ALPASLAN;
Yurdumuzun %92′sinin deprem kuşağında olduğu, nüfusumuzun %95′inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98′i ve barajlarımızın %93′ünün deprem bölgesinde bulunduğu bir gerçektir.
Dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunan ülkemiz ve ilimiz de, geçmişte birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de meydana gelebilecek depremlerle büyük can ve mal kaybına uğrama riski her zaman mevcuttur.
Bu nedenle Afet öncesi hazırlık ve risk azaltma projelerine daha fazla önem vererek, kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş çalışmalarını hızlandırdık. Artık “deprem olursa ne yapmalı” dan çok “deprem olmadan ne yapmalı” bilinci ile hareket ediyor ve bu yönde projeler geliştiriyoruz. Bu bilinçle, “yara sarmak değil, yara almamak” ilkesi ile afet öncesi risk azaltma çalışmalarına ağırlık verecek politikalar üzerinde çalışıyoruz.
İlimizi ”afet anında sıfırıncı dakikaya hazırlama” çalışmalarımız kapsamında, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın katılım ve desteği ile Türkiye Afet Müdahale Planı’nı (TAMP) hazırladık. Afet öncesi, sırası ve sonrasında olmak üzere yapılacak çalışmaları hızlandırdık.
Ne zaman ve nasıl meydana geleceği belli olmayan afetlere yönelik her yıl hazırlanan İl Afet Müdahale Planları güncellenerek üzerinde düzenlemeler yapılmaktadır. Hazırlanan bu planlar, afet anında bir yol haritası vazifesi görmektedir. İl Afet Müdahale Planında 26 çalışma grubumuz var. Bu gruplardan sorumlu kurumlarımız var, aynı zamanda bu kurumların destekleyici paydaşları da mevcut. Her kurumun sorumluluğunda bulunan faaliyetlerle ilgili neler yapacağı İl Afet Müdahale Planın da belirlenmiştir.
İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP), ilin afet selliğini ve afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için afetler olmadan yapılacak çalışmaları eylemler biçiminde gösteren, sorumluları tanımlayan bir plandır. İllerdeki kurum/kuruluş ve diğer ilgili tüm paydaşlarla üretilmesi gereken bir yol haritasıdır. Herhangi bir kurum ve kuruluşun değil, tüm ilin sahiplenmesi gereken bir plandır. İRAP sadece bir kez hazırlanarak rapor haline getirilecek bir belge değildir. İller birbirlerinden farklı dinamiklere ve afet risklerine sahip olduklarından her il kendisine ait öncelikli tehlikeleri, riskleri ve risk azaltma eylemlerini o ildeki tüm paydaşlarla ortaya koyacağı bir plandır.
AFAD Başkanlığımızca 2021 yılının ‘Türkiye Afet Eğitim Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Bilindiği gibi nüfusun çoğunluğu şehirlerde yaşamakta, bu durum bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Afetleri ortadan kaldıramayız, ancak riskleri azaltarak olayların afete dönüşmesini önleyebiliriz. Deprem Haftası nedeniyle vatandaşlarımızın afet öncesinde, afet sırasında ve afet sonrasında yapılması ve uyulması gereken kurallar hakkında bilgilendirilmesi afetlerden kaynaklanan can ve mal kayıplarının en aza indirilmesini sağlayacaktır. Bu kapsamda toplumun her kesimini kapsayacak şekilde eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yürütülmektedir.
Afetlere hazırlık alanında faaliyetlerimizi yaygınlaştırabilmek ve halkımızın her bir ferdine ulaşabilmek için tüm kurum ve kuruluşlarımıza büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu çerçevede; 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısı ile özellikle medyamızın yapılacak etkinliklere öncelik vererek toplumumuzda farkındalık oluşturulması büyük bir önem taşımaktadır. Kırşehir İl AFAD Müdürlüğü olarak yürüttüğümüz hazırlık çalışmalarında, halkımızın da yanımızda yer alması ve Deprem Haftası vesilesiyle düzenlenen etkinliklere katılarak destek olması, afetlere dirençli toplum oluşturma misyonumuzda kilit rol oynayacaktır.
1-7 Mart Deprem Haftası olması vesilesiyle bugüne kadar yürüttükleri ulusal ve uluslararası çalışmalarda ülkemizi başarıyla temsil eden AFAD çalışanlarının ve tüm halkımızın 1-7 Mart Deprem Haftasını samimi duygularımla kutlar,
Afetsiz günler dilerim